11. Hukuk Dairesi 2015/5294 E. , 2016/2228 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/12/2014 tarih ve 2014/803-2014/577 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada asli müdahiller ... ve ... tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01.03.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı asil ... ile vekilleri Av..... ve Av.....ile asıl davada davalı birleşen davada asli müdahiller vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin birleşen davacı şirketin kurucu ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, şirketin kuruluşundan beri 04.07.2002 tarihinde tasdik edilen pay defterini kullandığını, yapılan tüm hisse devirlerinin bu deftere kaydedildiğini, halen de bu pay defterinin kullanılmaya devam edildiğini, şirketin mali yapısının güçlendirilmesi için davalı ..."nun şirkete ortak edilmesinin düşünüldüğünü ve bu nedenle görüşmelerin yapıldığını, 01.04.2011 tarihli ortaklık sözleşmesinin imzalandığını, anılan davalının devir alacağı hisselere karşılık ödemeyi yönetim kuruluna girme şartına bağladığını, 01.04.2011 tarihinde yapılan şirket genel kurulunda davalı ..."nun yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, yönetim kuruluna seçildikten sonra mali yükümlülüklerini yerine
getirmediği için ortaklık sözleşmesinin notere tasdik ettirilmediğini ve sözleşmede öngörülen düzenleme uyarınca hükümden düştüğünü, bundan sonra davalıların bedel ödemeden şirketi ele geçirme çabasına girdiklerini, şirket denetçisi ile işbirliği yaparak şirket genel kurulunu toplantıya çağırdıklarını, ..."nun 21.03.2011 tarihinde tasdik edilen pay defterine dayalı olarak ticaret sicilinden ortaklık yapısının tespitini istediğini, ancak bu defterin şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, ortaklığın başından beri gelen hisselerin silsile biçiminde gösterilmediğini, hisse sattığı iddia edilen kişilerin imzalarını taşımadığını, söz konusu defterin düzmece olduğunun açıkça belli bulunduğunu ileri sürerek, 21.03.2011 tasdik tarihli pay defterinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili,müvekkillerinin bedelini ödeyerek söz konusu anonim şirkete ortak olduklarını, davacının müvekkillerinden hisse bedellerini tahsil etmesine rağmen müvekkillerini dışlamaya çalıştığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davaya asli müdahale talebinde bulunan ... ve ... vekili, müvekkillerinin dava dışı anonim şirketin ortağı olduklarını, bu durumun 2002 tarihli pay defterinde de kayıtlı bulunduğunu, 21.03.2011 tarihli pay defterinde ise müvekkillerinin hisselerinin yok sayıldığını ileri sürerek, 2. pay defterinin iptalini talep etmişlerdir.
Birleşen davada davalı şirketi temsilen davacı ..., 21.03.2011 tarihli pay defterinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davaya asli müdahale talebinde bulunan ... ve ... vekili, birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı ... tarafından 21.03.2011 tasdik tarihli pay defterinin iptali talep edilmiş ise de davacının yargılandığı .... Ağır Ceza Mahkemesi"nin mahkumiyet kararından, asıl davalıların birleşen davalı şirkete ortak olduklarının, hisse bedellerinin ödendiğinin, 01.04.2011 tarihinde yapılan şirket genel kurulunda yeni ortaklık yapısının onaylandığının anlaşıldığı, davacının iftira, özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılığa eksik teşebbüs suçundan mahkumiyetine karar verildiği, bu haliyle davalılar ... ve ..."nun birleşen davalı şirkete ortak oldukları, 01.04.2011 tarihli genel kurul sonucu oluşan ortaklık pay durumunun gerçeği yansıttığı, davacının sahte belge düzenleyerek asıl davalıların şirketteki paylarını geri almak istediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada asli müdahiller ... ve ... temyiz etmiştir.
Asıl ve birleşen davada, davalı şirketin 21.03.2011 tarihli pay defterinin gerçeği yansıtmadığı iddia edilerek söz konusu defterin iptali talep edilmiş olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı 114/h. maddesi uyarınca dava açmakta hukuki yararın bulunması bir dava şartıdır. Bilindiği üzere dava şartı, bir davanın esastan görülebilmesi için varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında re"sen gözetilebilen hallerdir. Somut olayda, davacı tarafından şirket ortaklarının pay durumuna ilişkin herhangi bir talepte bulunulmaksızın sadece gerçeği yansıtmadığı belirtilerek pay defterinin iptali talep olunmuştur. Oysa, şirket ortaklarının pay durumuna ilişkin bir uyuşmazlık çıkması halinde bu iddianın ileri sürülmesi ve değerlendirilmesi mümkün olup yukarıda belirtildiği üzere böyle bir iddia ileri sürülmeden yalnızca pay defterinin iptalinin istenilmesinde hukuki yararın varlığından söz edilemez. Bu itibarla mahkemece, işbu davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken esasa ilişkin nedenlerle reddi doğru değil ise de sonucu itibariyle doğru olan ret kararının, 1086 sayılı HUMK"nın 438/son maddesi gereğince değişik bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asli müdahiller ... ve ..."in temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacı ve asıl davada asli müdahillerden alınarak asıl davada davalı-birleşen davada asli müdahiller ... ile ..."na verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 26,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada asli müdahillerden ayrı ayrı alınmasına, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.