3. Hukuk Dairesi 2014/3654 E. , 2014/8955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞİLE SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2012
NUMARASI : 2009/483-2012/132
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 11.08.2003 tarihinde tutulan Zabıt Varakası ile kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, bu tutanağa istinaden davalı hakkında 3.420,10 TL asıl alacak, 6.018,60 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 9.438,70 TL kaçak elektrik bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ve icra takibinin devamı ile davalı aleyhine %40 icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Şile İcra Müdürlüğünün 2008/782 Esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın 6.199,10 TL için iptaline, bu miktar için takibin devamına, şartlar oluşmadığından icra-inkar tazminatına yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, kaçak elektrik bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalı hakkında düzenlenen 11.08.2003 tarihli Zabıt Varakası ile; 6521249 nolu tesisatın davalıya ait olduğu, kuyumcu olarak işletilen dükkanda, abonenin sıva altından harici hat çekerek (V), otomat sigorta ile kumanda şeklinde tüm dükkanı besleyerek kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiş ve bu tutanağa istinaden davalı hakkında 3.420,10 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirilmiştir.
Yargılama sırasında elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 20.07.2010 tarihli Bilirkişi Raporunda; kaçak elektrik kullanımının olduğu, 1.034,14 TL asıl alacak, 1.977,52 TL gecikme zammı ve 355,95 TL gecikme zammı KDV"si olmak üzere davacının davalıdan toplam 3.367,61 TL alacağı bulunduğunun tespit edildiği, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine mahkemece bilirkişiden 16.05.2011 tarihinde Ek Rapor alındığı, mahkemece hükme esas alınan Ek Raporda; davacının kök rapora itirazının haklı olduğu, ayrı çekilen hatlarla ilgili yapılan hesaplamalarda sehven hata yapıldığı belirtilerek, davacının davalıdan 1.903,64 TL asıl alacak, 3.640,22 TL gecikme zammı ve 655,24 TL gecikme zammı KDV"si olmak üzere toplam 6.199,10 TL alacaklı olduğu hesaplanmıştır. Ancak, kök rapordaki hesaplama hatasının neden kaynaklandığı ve ne şekilde düzeltildiği ek raporda açıklanmamış, sadece hesaplamaların hatalı olduğu belirtilmiştir.
Davalı hakkında düzenlenen Zabıt Varakasında, davalının abone olduğu belirtilmesine rağmen, mahkemece abonelik sözleşmesinin celbedilmediği anlaşılmakta olup, bu nedenle öncelikle davalının aboneliğinin bulunup bulunmadığının tespiti gerekir
Davacı elektrik dağıtım şirketi 6183 sayılı Kanuna tabi değildir. Yönetmelikte ve abonelik sözleşmelerinde bulunan elektrik bedelinin geç ödenmesi halinde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen oranda gecikme zammı alınacağına ilişkin hüküm ancak abonelerin tükettiği elektrik borçları yönünden uygulanabilir. Kaçak elektrik bedelinin yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi alacağın haksız fiilden kaynaklandığı gerçeğini değiştirmediğinden kaçak elektrik bedeline gecikme zammı uygulanamaz. Bu nedenle davacı tarafın takip talebinde gecikmenin karşılığı olarak istediği işlemiş gecikme zammı alacağının Borçlar Kanununun 101.maddesi hükmünde belirtilen temerrüt (gecikme) faizi olarak nitelendirilmesi ve miktar itibarıyla talebi aşmayacak şekilde 3095 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenecek temerrüt(gecikme) faizine ve KDV"ye hükmedilmesi gerekir.
Bu nedenle; yerel mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle davalının abone ise abonelik sözleşmesi celbedilip, dosya yeniden alanında uzman bilirkişiye tevdi olunarak, davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan 622 sayılı EPDK kararı uyarınca yeniden hesaplanması, yasal faiz ve KDV yönünden gerekli irdelemenin yapılarak davalının sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme sonucunda yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.