11. Hukuk Dairesi 2015/5359 E. , 2016/2227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/11/2014 tarih ve 2014/112-2014/274 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01/03/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait tekstil emtiasının.. Konvansiyonu"na tabi olarak....’ya taşınması için davalıya teslim edildiğini, ancak emtianın alıcısına teslim edilmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu taşımaya ilişkin belgelerin davacı tarafından hazırlandığını, ancak... Gümrüğü"nde belgelerin hatalı olması nedeniyle emtiaya gümrükte elkonulduğunu, bunda müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşımaya ve gümrük işlemlerine ilişkin davacı tarafından düzenlenen belgeler ile davalı tarafça düzenlenen tır karnesi ile uluslararası taşıma senedinin usulüne uygun biçimde Türkiye gümrük makamlarına sunulduğu, taşımayı gerçekleştiren aracın... gümrük bölgesine girişi sırasında, araç sürücüsünün aslına uygun olmayan eşya faturası, tır karnesi ve taşıma senedini görevlilere ibraz ettiği, ... gümrük yetkililerinin yaptığı denetim sırasında asıl faturalar ile asıl taşıma senedinin araçta ele geçirildiği, davalı taşıyıcının zorunlu bulunan transit geçiş, refakat/eskort hizmetini almaktan ve ücretini ödemekten kaçınmak için bu yola gittiği, taşınan ürünlere... gümrüğünce el konulmasına davalının kusurunun yol açtığı, dolayısıyla davacının zararından sorumlu bulunduğu, dava konusu alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 144.311,05 USD yönünden davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava tarihi itibariyle dava değerinin 300.000 TL"nin altında olması karşısında 6545 sayılı Kanun"un 45. maddesi uyarınca yargılamanın tek hakimli olarak sürdürülmesinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı vekilinin bu hususa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, taşıma sözleşmesine dayalı tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 186. maddesinde mahkemenin, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği ve taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunun bildirileceği düzenlenmiştir. Anayasa"nın 36. maddesine göre herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı, hak arama özgürlüğünün uygulamaya yönelik uzantısı niteliğindedir.
Somut uyuşmazlıkta 06.11.2014 tarihli celsede bilirkişi raporuna karşı davacı vekilinin beyanı alındıktan sonra mahkemece sözlü yargılama için ayrı bir gün tayin edilip davalı taraf davet edilmeden ve davalı vekilinin yokluğunda tahkikatın bittiği bildirilerek karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nun 186. maddesi hükmüne aykırı olarak tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama için gün tayin edilip taraflara davetiye çıkartılmadan hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Mahkemece bu hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin mahkemenin teşekkülüne ilişkin temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.