3. Hukuk Dairesi 2014/1852 E. , 2014/8948 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KUŞADASI SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2011
NUMARASI : 2010/141-2011/747
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılardan M.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalı M.. Ö.."ın 18.07.1996 tarihinde 172809 nolu elektrik abonesi olduğunu, diğer davalı M.. E.."nin bu aboneliğe kefil olduğunu ve elektrik borcunun biri peşin 4 taksit olarak ödeneceğine ilişkin protokol imzalandığını, ancak borcun ödenmediğini, elektrik tüketim bedelinin tahsili amacıyla davalılar hakkında Kuşadası 1.İcra Müdürlüğünün 2008/3592 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine ve borca itiraz ettiklerini, davalıların haksız itirazları nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ve takibin devamı ile davalılar aleyhine % 40 icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar adına usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen, cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamışlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalıların Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünün 2008/3592 Esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin 2.447,97 TL asıl alacak 454,89 TL gecikme faizi ve 81,88 TL KDV olmak üzere toplam 2.984,74 TL üzerinden devamına, kabul edilen miktarın % 40"ı olan 1.193,89 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı M.. Ö.. vekili tarafından, 18.07.1996 tarihli abonelik sözleşmesindeki abonenin davalı olmadığı, mahkemece bunun araştırılmadığı, davalının itirazı doğrultusunda müvekkilinin imzasının alınıp incelenmesinin gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Dava, elektrik tüketim bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemidir.
Kuşadası 1. İcra Müdürlüğünün 2008/3592 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesi sonucunda; davacı şirket tarafından davalılar hakkında 1728090 nolu aboneden kullanılan enerji tüketim bedeli olan gecikme cezası ve KDV dahil toplam 2.984,74 TL"nin tahsili amacıyla 30.06.2008 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlu M.. E.. tarafından 09.07.2008 tarihinde borca itiraz edildiği ve itiraz dilekçesinde borçlu olmadığını, gayrimenkulün Yılmaz Zafer"e, 1728090 nolu aboneliğin de M.. Ö.."a ait olduğunu belirttiği; diğer borçlu M.. Ö.. tarafından 18.03.2009 tarihinde borca itiraz edildiği ve itiraz dilekçesinde diğer borçluyu tanımadığını, elektrik abonesi olmadığını, isim benzerliğinden dolayı kendisine ödeme emri gönderildiğini, borcu olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında düzenlenen ve hükme esas alınan elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 17.08.2011 tarihli Bilirkişi Raporunda; dava konusu aboneliğin 18.07.1996 tarihinden 26.05.2008 tarihine kadar M.. Ö.. üzerine kayıtlı olduğu, ödenmeyen borçlar için M.. E.."nin Taksitlendirme Protokolü ile kefil olduğu, dava konusu borçtan her iki davalının da sorumlu olduğu belirtilmiş; Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen 24.10.2011 tarihli Bilirkişi Raporu ile de, davalıların davacıya ödemesi gereken bedelin hesaplandığı ve bu bedelin 2.449,97 TL asıl alacak, 476,36 TL faiz ve 85,74 TL KDV olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamından; 18.09.1996 tarihli 1728090 nolu elektrik aboneliğine ilişkin sözleşme aslının, abone olarak adı geçen M.. Ö.."ın abonelik tarihindeki kimlik bilgilerinin dosyada bulunmadığı, davalı M.. Ö.."ın icra takibine yapmış olduğu itiraz dilekçesinde aboneliğin kendisine ait olmadığı, isim benzerliği bulunduğu iddiası da dikkate alınarak, mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma ve imza incelemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 18.09.1996 tarihli 1728090 nolu elektrik aboneliğine ilişkin sözleşme aslı celbedilerek, davalının abone olmadığına ilişkin itirazı doğrultusunda imza örnekleri alınarak, abonelik sözleşmesindeki imza ile karşılaştırılması ve öncelikle davalının abone olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.