14. Hukuk Dairesi 2015/48 E. , 2016/6445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı ... Belediyesince 10.12.1984 tarihli tapu tahsis belgesi ile dava dışı ..."ye dava konusu 2818 ada 2 parsel (eski 407 ada 1 parsel) sayılı taşınmazda 142 m2 yüzölçümünde yer tahsisi yapıldığını, tahsis bedeli olarak 2.000 TL"nin 15.04.1983 tarihinde yatırıldığını, 27.08.1986 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile ..."nün taşınmaz üzerinde 124 m2"lik alanı işgal eden binayı müvekkiline satmayı taahhüt ettiğini belirterek bu kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde imar uygulaması sonucu yola terk olunan kısım ile kal olunan evin değerinin yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı ... yargılama esnasında 08.12.2011 tarihinde vefat ettiğinden yasal mirasçıları kendilerini vekille temsil ettirmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ve satış vaadi borçlusu ... adına hukuken geçerli bir tapu tahsis belgesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı mirasçıları vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
-Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
-Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Somut olaya gelince, dosya içerisindeki tapu kayıtları, bilirkişi raporu ve krokilere göre davacının tapu tahsis hakkını temlik aldığı ..."nün gecekondusunun bulunduğu yerin 2818 ada 2 nolu imar parselinde kaldığı, gecekondunun 23 m2"lik kısmının bu imar parseline isabet ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda 2818 ada 2 nolu imar parselindeki belediye payından ... ve temlik alan davacı ..."in 23 m2 hissesine isabet eden DOP payı oranlanıp kesilerek geri kalan payın ... Belediyesinin 99/249 payından iptal edilmek suretiyle davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davacı adına tescil edilemeyen miktar yönünden ise, gecekondunun tahsis edildiği tarihte davacının tapu tahsis hakkını temlik aldığı ... tarafından davalı belediyeye ödenen tahsis bedelinin oranlanarak ve tahsis tarihinden itibaren dava tarihine kadar güncel değeri hesaplanarak davacıya ödenmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilerek karar verilmesi de doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.