11. Ceza Dairesi 2017/14315 E. , 2017/6949 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 25.03.2016 tarih ve 2016/525 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07.09.2017 tarih ve KYB-2017/50184 sayılı ihbarname ile;
Özel belgede sahtecilik suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 207/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2012 tarihli ve 2011/339 esas, 2012/969 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesindeki değişikliğin sanık lehine uyarlanması talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 09/03/2015 tarihli ve 2011/339 esas, 2012/969 sayılı ek kararının "Dosya kapsamına göre Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 24/10/2014 tarihli ve 2012/29948 esas, 2014/17470 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesi gereğince sanığın hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği cihetle, talebin bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; sanığın akrabası olan mağdura ait telefon aboneliği üzerinden, mağdurun bilgi ve rızası dışında cep telefonu ve bilgisayar kampanyasından faydalanmak amacıyla başvuruda bulunduğunun anlaşılması nedeniyle, uyarlama talebine konu suç ve hüküm tarihinden önce 10/11/2008 tarihli ve 27050 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile 56/2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; TCK"nın 7. maddesi uyarınca, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmakla, öncelikle Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 26.12.2012 tarih ve 2011/339 Esas-2012/969 Karar sayılı sanığın özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına dair mahkumiyet hükmünde mevcut olan hukuka aykırılık nedeniyle de kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.