19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6868 Karar No: 2015/17005 Karar Tarihi: 16.12.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/6868 Esas 2015/17005 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/6868 E. , 2015/17005 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin demir döküm işi yaptığını, davalı şirketin ise inşaat işi ile uğraştığını, davalı şirketin........"nın yapım işini ihale yolu ile üstlendiğini, davalı şirketin bu inşaatta kullanmak üzere müvekkili şirketten faturalarda yer alan malları satın aldığını, müvekkili şirketin bu malları davalı şirketin inşaat şantiyesine teslim ettiğini, davalının satın aldığı mallara karşılık iki adet fatura düzenlendiğini, borçlu şirketin faturalardan kaynaklanan 5.428,00 TL borcunu müvekkiline ödememesi üzerine borçlu şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun yetkiye ve borca itiraz ettiğini, itirazın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek itirazının iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının müvekkiline fatura keşide edip göndermesinin müvekkilini davacıya borçlu duruma getirmeyeceğini, fatura konusu malların müvekkili şirkete veya yetkilisine teslim edilip edilmediğinin belli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı borçlu tarafından süresinde takibe ve davaya ilişkin yetki ve borca itirazda bulunulduğu, davalı tarafından davaya konu satış sözleşmesinin kabul edilmemesi karşısında; dava ve takipte İİK"nun 50. ve HMK"nun 6. maddeleri uyarınca davalının yerleşim yeri olan... icra daireleri ve mahkemeleri yetkili olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki verilerle taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyetine dair kesin bir sonuca varılamayacağı gibi, akdi ilişkinin olmadığı tespitinde bulunmak da mümkün değildir. O halde sözleşme ilişkisinin varlığı, tarafların buna dair sunacakları delillerin toplanmasından sonra tespit edilebilecek bir olgu haline gelecektir. Nitekim 6100 sy. HMK"nun 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağının müteakip (HMK. md. 117/3) maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK"nun 163-164 maddelerinde açıklandığı görülmektedir. Tüm bu açıklanan nedenlerle, mahkemece davalının yetki itirazının anılan hükümler çerçevesinde incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkanı tanınarak, varsa delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.