Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1497
Karar No: 2014/8941
Karar Tarihi: 04.06.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/1497 Esas 2014/8941 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/1497 E.  ,  2014/8941 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ŞARKİKARAAĞAÇ ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
    TARİHİ : 31/10/2013
    NUMARASI : 2012/110-2013/291

    Taraflar arasında görülen alacak (ziynet-eşyası) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, tarafların 28.03.2012 tarihinde boşandıklarını, müvekkiline ait çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek, 5 adet 25"er gr.lık 22 ayar bileziğin, 2 çift altın küpenin, 1 adet altın yüzüğün, 10 adet çeyrek altının ve 48 parçadan oluşan ve dava dilekçesinde sayılan ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının evde birkaç parça eşyasının kaldığını, bunların bir adet oturma grubu, bir buzdolabı, bir televizyon, bir çamaşır makinesi ile cevap dilekçesinde yazılan eşyalar olduğunu, bunların da davacı tarafından istenildiği zaman alabileceğini, ancak ziynetlerin davalıda olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, A- Dava dilekçesinde davacı tarafın davalı taraftan iadesini istediği ve dilekçede iadesi istenilen eşyalar başlığı altında sıralanan 1-4. numaralar arasında yazılan 5 adet 20"şer gram 22 ayar bilezik, 2 çift altın küpe, 1 adet altın yüzük ve 10 adet çeyrek altın niteliğinde ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde tazminatının verilmesine ilişkin terditli talebin reddine, B- Davacı tarafın hüküm fıkrasının A bendi haricinde kalan taleplerine ilişkin olarak; 1 adet oturma gurubu, 1 adet kahve takımı, 1 adet çay takımı, 1 adet naylon sürahi, 1 adet büyük halı, 3 adet kilim, 2 parça perde, 3 adet yorgan, 1 adet battaniye, 2 adet yorgan kılıfı, 1 adet yastık kılıfı, 6 adet dantel örgülü kırlent kılıfı, 8 adet küçük el örgüsü dantel takımı, dantel olmayan 2 adet sehpa örtüsü, 6 adet kılıfları ile beraber büyük yastık, 6 adet dantel örgü içerisinde bulunan kırlent yastık, 1 adet çift kasetli müzik seti, 1 adet naylon demonte ayakkabılık, 2 adet minder, 1 adet 55 ekran renkli televizyon, 1 adet nofrost indesit marka çift kapılı buzdolabı, 1 adet tam otomatik çamaşır makinesi, 1 adet tamboy fırınlı ocak, 2 parça seramik tabak, 8 parça çeşitli ebatlarda emaye ve çelik tabak, 2 adet çelik tencere, 1 adet mikser, 9 çatal, 7 kaşık ve 1 bıçak, 1 adet işlemeli mutfak perdesi, 1 adet büyük mutfak tüpü, 1 adet yemek sinisi, 1 adet düdüklü tencere, 2 teflon tencere, 1 çelik sahan, 1 adet çaydanlık demliği ile beraber çelik çaydanlık,1 adet naylon kaşıklık, 3 tane plastik kap, 1 leğen, 1 çamaşır sepeti ve 1 saklama kabının davalı tarafça davacıya aynen iadesine, bu eşyalar haricinde davacı tarafın eşyaların aynen iadesine ilişkin ve bu eşyalar dahil ve bu eşyalar hariç tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.
    Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
    Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir.
    Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır.
    Somut olayda, davacı ziynet eşyalarının davalıda kaldığını, davalı ise davacının ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü ileri sürmektedir.
    Yargılama sırasında dinlenen ve davalının kardeşi olan M.. Y.. ile davalının eşinin kardeşi olan K.. Y.., davacıyla evlendiğinde 6 adet altın bilezik takıldığını, bu bileziklerden 1 tanesinin taraflarca Antalya"ya gezmeye giderken yol parası için bozdurulduğunu beyan ettikleri, davacının 1 adet bilezik açısından iddiasını ispat ettiği anlaşılmış olup, bileziğin niteliği ve değerinin mahkemece tespit edilerek, talep doğrultusunda 1 adet bileziğin aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde tespit edilen bedeline hükmedilmesi gerekirken, mahkemece delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda davacının ziynet alacağına ilişkin talebinin tümden reddi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Ayrıca, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir.
    Mahkemece, çeyiz ve ev eşyaların aynen iadesine karar verilmiştir. Mahkemece, aynen iadenin mümkün olmaması halinde, eşyaların miktar belirtilerek bedeline hükmedilmesi gerekirken, sadece aynen iadesine hükmedilmesi doğru değildir.
    Mahkemece eşyaların aynen iadesine (ayar, adet ve gramları ile birlikte hükümde tek tek belirtilerek), olmadığı takdirde bilirkişi tarafından belirlenen miktarın hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, HUMK 388 ve HMK 297 maddesine aykırı infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi