Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi "nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilşkindir. Davacı, mirasbırakan babası Halil İbrahim adına kayıtlı 15 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız olarak kullandığını, davalıyı bir çok kez uyarmasına rağmen sonuç almadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı haricen satın aldığını belirtip “tarla satış senedi” başlıklı belgeyi ibraz ederek davanın reddini savunmuş, davacı ise bu harici satış senedinin 17 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğunu bildirmiştir. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden toplanan delillerden; 15 parsel sayılı taşınmazın davacının mirasbırakanı Halil İbrahim Cerit adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kanaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak "tarla satış senedi" başlıklı, davacının imzasını taşıyan belge içeriğinden davacının babasından veraseten intikal eden payı davalıya haricen satış suretiyle devrettiği, mahkemece yapılan uygulama sonucunda ise davalının 15 parsel sayılı taşınmazı kullandığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; tapuda kayıtlı olan taşınmazlar yönünden TMK 706, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. ve B.K. 213 maddeleri hükümleri uyarınca resmi şekilde yapılmayan satışlara değer verilemez. Ancak haricen satışın, satın alan kişi yönünden kişisel hak sağlayacağı, bir başka ifadeyle T.M.K. 994. ve 940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca harici satış bedeli kendisine ödeninceye kadar taşınmaz alıcısının taşınmazı alıkoyma hakkına (hapis hakkı) sahip olduğu kuşkusuzdur. Ne varki mahkemece, savunma yoluyla getirilen harici satış olgusu ve buna ilişkin belge üzerinde durulup bir değerlendirme yapılmadan, harici satış sözleşmesinin 17 parsel sayılı taşınmaza mı yoksa çekişmeli 15 parsel sayılı taşınmaza mı ait olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmadan eksik tahkikatla sonuca gidildiği görülmektedir. Hal böyle olunca, öncelikle 17 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı getirtilerek mahallinde "tarla satış senedi" başlıklı harici satış sözleşmesi uygulanmak suretiyle harici satış senedinin hangi yere uyduğunun tespit edilmesi, harici satış sözlemenin 15 parsel sayılı tazşınmaza ait olduğunun saptanması halinde davalının harici satın alma savunması ve hapis hakkı olguları değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucunda karar verilmiş olması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.