3. Hukuk Dairesi 2014/963 E. , 2014/8922 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2012/1412-2013/1876
Taraflar arasında görülen alacak (istirdat) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin köy muhtarı olduğunu, köyde bulunan okul lojman binasının köy muhtarlığına tahsis edildiğini, binada kullanılan elektrik sayacının kayıtsız olduğundan bahisle müvekkili aleyhine kaçak tutanağı düzenlendiğini, tahakkuk eden bedeli ödediğini, ancak kaçak kullanımının olmadığı ve bedelin de fahiş olduğunu iddia ederek, ödediği 7.500TL"nin müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu lojmanın yapımından itibaren abonesiz olarak kaçak kullanım yapıldığı, bunun tespit edildiğinde tutanağın tutulduğu, davacının da abonesiz kullanım yaptığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve hakkaniyete uygun bulunarak, 5.266,89 TL alacağın ödeme tarihi olan 13/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu elektrik sayacının abonelik sözleşmesi yapılmadan kullanıldığı, davacının 30.10.2009 tarihli kaçak tutanağından sonra, 19.02.2010 tarihinde abonelik sözleşmesi imzaladığı, böylece davacının eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur. İhtilaf kaçak kullanım nedeniyle tahakkuk eden bedelin hesabı noktasında toplanmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında; kaçak kullanım başlangıcı doğru bulgu ve belgeler ile belirlenemediğinden kaçak tüketim süresinin 90 gün alınması gerektiğinin bildirildiği görülmektedir.
Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın B/1-b maddesine göre; ""Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün alınır.""
Somut olayda; Oğuzeli Kaymakamlığı"nın 02.11.2009 tarih ve 2922 sayılı yazısı ile, davaya konu Karaburun İlköğretim Okul Binasının ve Lojmanının, Köy muhtarlığına 06.03.2000 tarihinde tahsis edildiği belirtilmiştir.
Yukarıda anılan Kurul Kararına göre kaçak kullanım süresi doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süreden ibaret olmalıdır.
O halde mahkemece; dosya yeniden konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilmeli, elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarihin doğru bulgu ve belgelerle tespitinin sağlandıktan sonra bu tarih ile kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği tarih arasındaki süre (12 ayı geçmemek kaydıyla) kaçak kullanım süresi olarak belirlenmeli, sonrasında bu süre esas alınarak tüketim miktarının tespiti sağlanmalı ve varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.