3. Hukuk Dairesi 2014/3640 E. , 2014/8918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DERİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2012
NUMARASI : 2009/238-2012/187
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; davalının tarımsal sulama tesisinde abone olmadan elektrik enerjisi kullandığından bahisle tahakkuk eden bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı adına kayıtlı taşınmazda tarımsal sulama amaçlı bir kuyu kazdığını, kuyu kazım işini bitirdikten sonra enerji nakil hattı için gerekli hazırlıkların yapılması amacıyla yasal izin ve proje hazırlıklarına başladığını, bu süreçte Tedaş yetkililerince 02.06.2007 tarihinde kuyunun hiçbir faaliyetinin olmadığı bir zamanda abonesiz enerji kullanımı nedeniyle tutanak tutulduğunu, yapılan takibin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalı ile davacı arasında herhangi bir sözleşme olmadan kuyu kazma ve tesisata izinsiz müdahale etme neticesinde kaçak kullanma eylemini gerçekleştirdiği, bilirkişi raporunda belirlenen zararın oluştuğunun anlaşıldığı, tutanak tarihinin 02.06.2007 olduğu, kaçak elektrik başlangıç tarihinin 15.05.2007 olduğu, aradaki surenin 19 gün olduğu, her ne kadar yönetmelik için 90 gün üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmişse de bu durumun hakkaniyete aykırı olacağı, sadece bölge koşulları ve iklimsel yapı değerlendirilerek 19 gün üzerinden hesaplanan bedelin talep edilmesi gerektiği gerekçeleri ile, davanın kısmen kabulüne, davalının Derik İcra Müdürlüğünün 2008/515 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 6.791,28 TL üzerinden iptaline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin aşağıda belirtilen bendler dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
1) Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın B/1-b maddesine göre; ""Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün alınır.""
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tesisin tarımsal sulama olduğu, elektrik enerjisinin sadece sulama sezonunda kullanıldığı bu nedenle kaçak kullanım başlangıcının sulama sezonu başlangıcı olan 15.05.2007 alınmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olacağının belirtildiği görülmektedir. Ancak, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve yukarıda belirtilen 622 sayılı kararda tarımsal sulama tesisine ilişkin bu yönde bir düzenleme bulunmamaktadır.
Mahkemece yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri esas alınarak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olan bilirkişi raporu esasa alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2) Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, alacağın varlığı ve miktarı yapılan yargılama sonucuna (bilirkişi raporuna) göre belirlenmiş olduğundan, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.