3. Hukuk Dairesi 2014/3618 E. , 2014/8917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2012
NUMARASI : 2010/85-2012/50
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; davalı şirketin abone olduğu tesiste kullandığı elektrik bedellerini ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin daha önce M.. Yolu M.. Durağı, A.. Sok.No:.. B.. adresinde kiracı iken bu adresten 2.1.2001 tarihinde köyaltı mevkii D.. Cad. O.. Sok. No:.. Y.. /B... adresine taşındığını, yeni adresin 15.1.2001 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, önceki adresinden 2.1.2001 tarihinde ayrılması nedeniyle aboneliğin sona erdiğini, başkalarının kullandığı elektrikten müvekkilinin sorumlu olmayacağını, borcun ödenmemesine rağmen davacının elektriği kesmeyerek kusurlu davrandığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 19.HD"nin 2007/7562E-2008/1942K sayılı kararı ile özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli olmadığı ve alacağı likit olmasına rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olması nedeniyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada; bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmuş, ancak her ne kadar tarafların müterafik kusuru bulunduğu bilirkişi tarafından beyan edilmiş ise de hesaplanan toplam alacakla ilgili davalı tarafın kabul beyanı dikkate alınarak kusur indirimi değerlendirmeye alınmamış ve davanın kısmen kabulüne, davalının Bakırköy 1.İcra Müdürlüğünün 2004/6065 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 3.479,00 TL üzerinden iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozmaya uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna bakıldığında; yönetmelik hükümleri ve Yargıtay kararları göz önünde bulundurularak, ödenmeyen ilk faturayı takip eden dönemdeki 2.faturanın son ödeme tarihine kadar işleyecek olan gecikme faizinden ve ve bu tarihe kadar ki elektrik bedellerinden sorumlu olacağı, son ödeme tarihinden sonraki gecikme faizinden ve fatura bedellerinden davalının sorumlu tutulamayacağı bu nedenle davalının sadece son ödeme tarihi 15.07.2002 ve 12.08.2002 olan ilk iki faturadan sorumlu olabileceği, bu çerçevede davalının asıl alacağın 1.276,911TL, gecikme zammının 1.866,181TL, gecikme zammı KDV"sinin ise 335,912TL olmak üzere toplam 3.479TL"den sorumlu olacağının belirtildiği, mahkemece de gerekçeli kararda müterafik kusur indirimi yapılmayacağı belirtilmesine karşılık, miktar yönünden bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
09/11/1995 tarih, 22458 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 26.maddesine göre; aboneliğinin başlangıç tarihinin sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih olduğu, başka bir yere taşınacak abonenin taşınma tarihinden en az bir hafta önce şirkete yazılı olarak başvurarak sayaç değerinin okunmasını istemek zorunda olduğu, bir hafta içinde sayaç değeri belirlenmediği takdirde abonenin bildiriminin esas kabul edileceği, 38. maddeye göre idarenin faturalama dönemlerinde abone sayacının kaydettiği değeri mahallinde ve zamanında okuyarak faturalamaya esas olacak şekilde kayda geçirilmesinin esas olduğu, 50. maddeye göre fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde 20 gün içerisinde Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılacağı, “bu tebligattan sonra fatura bedeli 10 gün içinde ödenmediği takdirde abonenin elektriği kesilir” hükmü getirilmiştir.
25/09/2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesine göre; zamanında ödenmeyen borçlar başlığı altında “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir” şeklindedir.
01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2.maddesine göre, “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine en az 5 iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir” söz konusu durum 2 gün içerisinde dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir.
09/11/1995 tarihli Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davalı, davacının elektrik abonesidir. Davacı kurum, 15.07.2002 ila 30.07.2003 tarihleri (son ödeme tarihleri) arasındaki elektrik tüketim bedelinden oluşan alacağın tahsili amacıyla Bakırköy 1. İcra Müdürlüğü"nün 2004/6035 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatmıştır. Davalı aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte davacı kuruma karşı müteselsilen sorumludur. Davacının 1 yılı aşkın bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davalı açısından müterafik kusur teşkil etse de bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davalının beraatını gerektirmeyeceği gibi tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Olsa olsa davalının (normal tüketim bedeli dışında) gecikme zammı ve işleyecek yasal faizden kusur oranında indirim gerektirir. Aksine düşünce davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar
Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan tarifelerinin ilgili maddeleri uyarınca; davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu, Yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bununda ancak davalı için gecikme zammı ve faizden indirim sağlayacağı nazara alınarak rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.