11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4076 Karar No: 2017/6920 Karar Tarihi: 23.10.2017
Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4076 Esas 2017/6920 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, vergi usul kanununa muhalefetten yargılanmıştır. Mahkeme, sanığın \"sahte fatura düzenlediği\" iddiası ile açılan davada suçlamaları kabul etmediğini ve şirketle ilgisinin olmadığını savunduğunu belirtmiştir. Mahkeme, suçun oluşabilmesi için belgelerin zorunlu unsurları taşıması gerektiğini ve faturaların incelenerek kanuna uygun olup olmadıklarının tespit edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi kararı ile değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Karar, yetersiz araştırma nedeniyle bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise, 213 sayılı VUK'nın 227/3 ve 230. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi yer almaktadır.
11. Ceza Dairesi 2016/4076 E. , 2017/6920 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenlediği” iddiası ile açılan kamu davasında; sanığın suçlamayı kabul etmeyerek, kurulan şirketle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, şirketin ortağı ve yetkilisi olmadığını savunması, dosya içerisinde suça konu faturaların bulunmadığının anlaşılması karşısında, 213 sayılı VUK"nın 227/3 ve 230. maddelerinde öngörüldüğü üzere, sahte fatura düzenlemek suçunun oluşabilmesi için düzenlenen belgelerin 213 sayılı VUK"nın 230. maddesinde sayılan zorunlu unsurları taşıması gerektiği aksi takdirde ilgili Kanunun 227/3. maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılacağı cihetle; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından; suça konu fatura asılları ya da onaylı suretlerinin duruşmaya getirtilip incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sanığın şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura veya şirkete ait başkaca belgeler düzenleyip düzenlemediği araştırılarak, hisse devir sözleşmesi ile faturalardaki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin de dinlenerek, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulmasından sonra, toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.