Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/648
Karar No: 2021/1536
Karar Tarihi: 24.05.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/648 Esas 2021/1536 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/648 E.  ,  2021/1536 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... Hazinesi vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/12/2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/04/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2) Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, Halkın Demokrasi Partisinin Anayasa Mahkemesinin 13/03/2003 tarihli kararıyla kapatıldığını, kapatılan siyasi partilerin bütün mallarının 2820 sayılı Kanun’un 107. maddesi uyarınca Hazineye intikal ettiğini, inceleme sonucunda partinin İskenderun ilçe teşkilatında 3.035,26 TL gelir fazlalığının tahsili amacıyla ilçe teşkilatı başkanı olan davalı hakkında başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ilçe teşkilatının gelir-gider farkı olan 3.035,26 TL den davalının sorumluluğu bulunduğu, bu miktarın ödendiğine ilişkin davalı yanca herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, ayrıca asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
    a) 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 70. maddesinde, siyasi partilerin beşbin liraya kadar olan harcamalarının makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesinin zorunlu olmadığı, ancak bütün harcamaların yetkili organ veya merciin kararına dayanmasının şart olduğu, ancak yetkili organca onaylanan bütçede öngörülmüş bulunmak kaydıyla beşbin lirayı aşmayan harcamalar ile genel tarifeye bağlı giderler için ayrıca karar alınmasına gerek olmadığı, 74. maddesinde siyasi partilerin mali denetiminin Anayasa Mahkemesince yapılacağı, denetimde harcamaların gerçek mahiyetinin esas alınacağı, şekle ve usule ilişkin eksikliklerin, harcamaların kabul edilmemesini gerektirmeyeceği, siyasi parti hakkında kapatma kararı verilmiş olması halinde de kapatma kararının verildiği tarihe kadar olan döneme ilişkin hesapların Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenerek karara bağlanacağı öngörülmüş, 76. maddede ise kanun hükümlerine aykırı olarak bağış kabul ettiği, mal veya gelir edindiği Anayasa Mahkemesince tespit edilen siyasi partilerin bu yolla elde ettikleri gelirlerin tamamının kanunda belirtilen miktarlarda fazla gelirlerle, taşınmaz malların kanuni miktarı geçen kısmının karşılığının Hazineye irad kaydedilmesine, taşınmaz malların ise Hazine adına tapuya tesciline karar verileceği, bu kanunun 69. maddesinde belirtilen esaslara aykırı olarak bir siyasi partinin tevsik edilmeyen kaynaklardan gelir sağladığı anlaşılırsa, Anayasa Mahkemesi kararıyla bu gelirin Hazineye irad kaydedileceği, belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilemeyen parti giderleri miktarınca parti mal varlığının, yine Anayasa Mahkemesi kararıyla Hazineye irad kaydedileceği düzenlenmiştir. 235 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinde ise, 2820 sayılı Kanuna göre Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasına karar verilen siyasi partinin Hazineye geçen mal varlığının tasfiyesi ile ilgili yapılacak işlemler düzenlenmiştir.
    Dosya kapsamında; Anayasa Mahkemesince kapatılmasına karar verilen Halkın Demokrasi Partisinin tasfiyesi amacıyla 235 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliğine göre oluşturulan inceleme grubunca düzenlenen 12/05/2013 tarihli tutanakta, yıllar itibariyle kayıtlı ancak belgesiz gelirin toplam 1.589,98 TL, kayıt dışı ancak belgeli gelirin ise toplam 2.070,54 TL olduğuna işaret edilerek, toplam 11.588,59 TL gelirin 12.212,98 TL gideri karşılamadığı tespit edilerek kasanın eksi bakiyede olduğu tespit edilmiş, 16/05/2003 tarihli inceleme raporunda ise kayıtlı ve kayıtsız olduğu belirtilen bu gelirler toplam gelire ilave edilerek, gelir ve gider arasındaki fark olarak 3.035,62 TL, parti kasasında bulunması gereken miktar olarak belirlenmiştir. Yargılamada alınan bilirkişi raporunda, esasen toplam gelirler içinde kayıtlı bulunduğu halde 1.589,09 TL nin tekrar gelir toplamına ilave edildiği tespiti yapılarak, bu gelirin 12/05/2013 tarihli tutanakta yer alan tabloda gösterilen gelirler içinde yer alıp yer almadığı, dolayısıyla mükerrer gelir kaydı olup olmadığının belirlenmesinin yerinde olacağı bildirilmiş, bilirkişinin bu tespiti üzerine İl Defterdarlığı 01/04/2013 tarihli yazısında 1.589,09 TL nin kayıtlı olduğu halde belgelerinin ibraz edilmemesi nedeniyle mükerrer olarak değerlendirilmediği ve toplam gelirler içinde yer almadığını bildirmiş, ancak bu konuyu tevsik eden hiçbir belge dosyaya sunulmamış, mahkemece bilirkişi raporundaki açıklamalara atıf yapılmış, ancak 1.589,09 TL lik gelir kaydının neden mükerrer kabul edilmediği yönünde bir gerekçe belirtilmeksizin, sadece davacı yanın yukarıda açıklanan yazısı yeterli görülerek istem tümden kabul edilmiştir.
    Yukarıdaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde mahkemece, kapatılan partinin gelir ve gider farkı olarak parti kasasında bulunması gereken miktarın Hazineye intikal edeceği ve bilirkişi raporundaki tespit gözetilmeyerek; 1.589,09 TL gelirin inceleme raporuna ekli 12/05/2013 tarihli tutanağın 7. maddesinde yer alan tabloda gösterilen gelirler toplamı içinde yer alıp almadığı, bir başka deyişle alacak isteminin mükerrer kayda dayalı olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmaksızın, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    b) İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince, itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve takibe konu alacağın likit olması zorunludur. İcra inkar tazminatının Kanuna konuluş amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bu miktarı tayin edebilecek durumda olan borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine borcunu inkar etmesini önlemektir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinebilecek durumda olması; başka bir ifadeyle, borçlunun bizzat kendisinin ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa likit bir alacaktan söz edilemez.
    Somut olayda; dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle, davalının itirazında tamamen haksız ve alacağın da likit olduğundan söz edilemez. Mahkemece koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddi yerine kabulü doğru olmamış, kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2-a,b) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/05/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi