Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 1994/6053
Karar No: 1995/3611
Karar Tarihi: 18.09.1995

Danıştay 10. Daire 1994/6053 Esas 1995/3611 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, yurt dışındaki görevinden yurtiçi göreve atandığı tarihten itibaren bir yıl içinde başvuruda bulunduğu için süre aşımı yoktur ve açılan tam yargı davasında dava açma süresi, idari tasarrufun niteliği saptandıktan sonra hesaplanabilir. 2577 sayılı Yasanın 3. maddesi uyarınca davacının aracının bedeli, tahrip olan araçların tazmini için öngörülen şartları taşıdığı sürece bağlı olduğu kurumca ödenecektir, ancak ilgili ülke mevzuatının uygulanma imkanı bulunmaması gibi zorunlu hallerde en yakın misyon şefi tarafından teşkil edilecek ve uzmanlardan oluşan bir kurulca düzenlenecek hasar tespit raporunun ödemeye esas alınacağı belirtilmiştir. Davacının yaptığı başvurunun 2577 sayılı Yasanın 10. maddesine göre yapılmış bir başvuru niteliğinde olması nedeniyle, bu başvurunun reddine ilişkin işlem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle anılan Yasa' nın 12. maddesine göre 60 gün içinde dava açılabileceği kabul edilmelidir.

Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 3611
Esas Yılı : 1994
Esas No : 6053
Karar Tarihi : 18/09/995

… BÜYÜKELÇİLİĞİ EKONOMİ VE TİCARET MÜŞAVİRİ OLARAK GÖREVLİ OLDUĞU SIRADA, BOMBALI SALDIRI SONUCU OTOMOBİLİ TAHRİP OLUNAN DAVACININ, OTOMOBİLİNİN BEDELİNİN 2453 SAYILI YASAYA GÖRE ÖDENMESİ İSTEĞİNİN REDDİNE İLİŞKİN İŞLEME KARŞI AÇTIĞI DAVADA DAVA AÇMA SÜRESİNİN 2577 SAYILI YASANIN 10.MADDESİNE GÖRE HESAPLANMASI GEREKTİĞİ HK.
Dava, … Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müşaviri olarak görev yapmaktayken bombalı saldırı sonucu arabası tahrip olan davacının 2453 sayılı yasaya göre otomobilinin bedelinin ödenmesi yolunda yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare mahkemesince, 2577 sayılı Yasanın 13. maddesinde eylem tarihinden itibaren bir yıl içinde ilgili idareye başvurularak ihlal edilen hakkın yerine getirilmesinin istenilmesi gerektiğinin öngörüldüğü, davacıya ait aracın 22.10. 1989 tarihinde bombalı saldırı sonucu tahrip edildiği, davacının 13.1.1991 tarihinde yurda döndüğü, 11.2.1993 tarihinde yaptığı başvuru sonrasında 10.6.1993 tarihinde dava açıldığının anlaşıldığı, davacının Irakdaki olağanüstü durum nedeniyle başvuruda bulunamadığı dikkate alınsa dahi yurda döndüğü tarihten itibaren bir yıllık süre geçirildikten sonra yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine açılan davanın incelenemeyeceği gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı, yurtdışındaki görevinden yurtiçi göreve atandığı tarihten itibaren bir yıl içinde başvuruda bulunduğu, bu haliyle davanın süresinde olduğu iddiasıyla anılan mahkeme kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasında, tam yargı davası açma süresi idari işlem ve eylem için ayrı ayrı düzenlenmiştir. 2577 sayılı Yasanın 12 nci maddesinde bir idari işlemin uygulanması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle uygulama tarihinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılabileceği; aynı Yasanın 13 üncü
maddesinde ise, idari eylemler nedeniyle hakları ihlal edilenlerin, bir yıl içinde idareye başvurup, başvurularının reddi üzerine 60 gün içinde tam yargı davası açabilecekleri hükmüne yer verilmiştir. Açılan tam yargı davasında dava açma süresinin de öncelikle hak ihlaline neden olduğu öne sürülen idari tasarrufun niteliği saptandıktan, idari
eylem veya işlem olduğu belirlendikten sonra hesaplanması mümkündür.
İdari işlemler, idari makam ve mercilerin idari faaliyet alanıyla ilgili, idare hukuku çerçevesinde tesis ettikleri, tek taraflı, doğrudan uygulanabilir. nitelikte hukuki tasarruflardır. Temelinde bir idari karar veya işlem olmayan, fizik alanında görülen iş, hareket, ameliye ve çalışmalar ise idari eylem olarak adlandırılmaktadır. İdari işlemler hukuk aleminde değişiklik, yenilik doğuran irade açıklamalarını yansıttığı halde hukuk alanında yenilik ve değişiklik yapmayan idari eylemler, sadece ilgililerin hak ve yetkilerini kullanmaları koşuluyla hukuki etki ve sonuçlar doğurabilir.
Olayda ise, 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un 3. maddesinde, bu kanun kapsamına giren personelin, yurt dışında kendilerine veya mallarına yönelik tedhiş veya yapılan suikast sonucu menkul veya gayrimenkullerinin kısmen veya tamamen tahrip olması halinde; sigorta şirketleri veya yabancı makamlar herhangi bir tazminat ödemedikleri takdirde olayın vuku bulduğu ülkenin mevzuatına göre düzenlenecek hasar tespit raporunda belirtilen miktarda hasar tazminatının hak sahibinin bağlı olduğu kurumca ödeneceği ancak ilgili ülke mevzuatının uygulanma imkanı bulunmaması gibi zorunlu hallerde en yakın misyon şefi tarafından teşkil edilecek ve uzmanlardan oluşan bir kurulca düzenlenecek hasar tespit raporunun ödemeye esas alınacağı hükmü çerçevesinde davacının 22.10.1989 tarihinde …'taki Türk Ticaret Müşavirliği önünde parketmiş haldeyken arabasının bombalı saldırı sonucu tahrip olması üzerine tazmini için … Dışişleri Bakanlığına başvuruda bulunduğu 24.1.1990 tarihinde tazminat talebinin kabul edilemeyeceğinin bildirilmesi üzerine yurtdışı görevini tamamlayıp yurda döndükten sonra anılan yasa maddesi uyarınca 11.2.1993 tarihinde davalı idareden aracın bedelinin ödenmesi isteminde bulunduğu altmış günlük yasal sürede cevap verilmemesi üzerine 10.6. 1993 tarihinde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre davacının yaptığı başvurunun 2577 sayılı Yasanın 10. maddesine göre yapılmış bir başvuru niteliğinde olması nedeniyle, bu başvurunun reddine ilişkin işlem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle anılan Yasa' nın 12. maddesine göre 60 gün içinde dava açılabileceğinin kabulü gerekir.
Bu itibarla davacının 11.2.1993 tarihinde yaptığı başvuruya yasada öngörülen 60 gün içinde cevap verilmemesi üzerine zımni ret işlemine karşı süresinde açtığı davayı 2577 sayılı Yasanın 13. Maddesine dayanılarak süre yönünden reddeden mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca davacı temyiz isteminin kabulüyle ... İdare Mahkemesince verilen … gün ve … sayılı kararın bozulmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye iadesine karar verildi.








Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi