3. Hukuk Dairesi 2014/916 E. , 2014/8882 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 6.TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/2918-2013/2055
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının su aboneliği için davalıya kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli olarak ödeme yaptığını, bunun yasal olmadığını belirterek, ödenen 5.969.16 TL"nin ödeme tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Anılan bu karar Yargıtay tarafından; "...davacı su abonesi olabilmek için 5.969,16 TL kanal katılım ve şebeke bedeli ödediğini belirterek, bu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. İnşaat mühendisi K.. T.. ve hukukçu S.. A.. "ın düzenlediği bilirkişi raporu ile, davacının 388,98 TL kanal katılım ve şebeke bedeli ödemesi gerektiği belirlenmiş, mahkemece bu bedel esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, aynı yerle ilgili olarak Dairemizin 2012/22570 Esas sayılı dosyasında mimar S.. D.. "in düzenlediği rapora göre davacının 3.134,29 TL ödemesi gerektiği belirlenmiştir. O halde, mahkemece; bilirkişi raporları arasındaki farklılığın neden kaynaklandığı, davacının ödemesi gereken miktarın tespiti hususunda yeni bir bilirkişi incelemesi yapılarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak anılan mimar bilirkişiye rapor hazırlatılmış, rapordaki seçenekli yapılan hesaplamalardan birisi benimsenilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; davacının satın aldığı konuta su abonesi olmak için kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı konusundadır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altındaki 87.maddesi; “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır;
a) Kanalizasyon tesisi yapılması,
b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır,” düzenlemesini getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür.
Bu yasa maddesine dayalı olarak çıkarılan ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde de gerek yeni bir kanalizasyon tesisi yapılması ve gerekse mevcut tesisin ıslahı durumunda taşınmaz sahiplerinden katılma payı alınacağı öngörülmüş; bunun belli bir oranının inşaat ruhsatı alınma aşamasında avans olarak tahsil edileceği, bakiyesinin de su aboneliği aşamasında bina değeri esas alınmak ve %2 oranını geçmemek üzere tahsil edileceği belirlenmiştir.
Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafça yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapıldığı veya mevcutların iyileştirilmesi yapıldığı taktirde davalının tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payını talebe hakkı vardır. Ancak, bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda, hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür.
Davacı kendisinden alınan kanal katılım ve şebeke hisse bedelinin istirdadına karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Bilirkişi Mimar S.. D.. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda seçenekli görüş sunulmuş; dava tarihinde yürürlükte olan Aski Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi gereğince yapılan hesaplamaya göre davacının 3.134.29 TL sorumlu olduğu belirlenmiş, dava tarihinden sonra Aski Yönetim Kurulu tarafından alınan 04/07/2012 tarihli ve 164 sayılı karara dayanılarak yapılan hesaplamaya göre de davacının 1.534.12 TL sorumlu olduğu belirlenmiştir. Mahkemece, her davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan kurallara göre yürütülmesi ve sonuçlandırılması gerekir iken gerekçesi de belirtilmeksizin bilirkişi raporundaki ikinci seçenek benimsenerek davacının davasının 4.435.04 TL yönünden haklı olduğuna karar verilmiştir.
Mahkemece, davacının kanal katılım payı ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğu bedelin hesaplanması için gerekirse ek bilirkişi raporu alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile gerekçesi belirtilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.