12. Ceza Dairesi 2016/3491 E. , 2018/2285 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : Beraat
Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
1991 doğumlu anne ...’nın olaydan önce 13/03/2012 tarihinde Özel ... Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olan Dr. ... tarafından gebelik muayenesinin yapıldığı, daha önce de katılanın aynı hastanede 25.05.2011 tarihinde bir doğum yaptığı, önceki doğumu da sanık doktorun yaptırdığı, sanık tarafından 25/05/2012 tarihinde Down sendromu taram testi (üçlü test) tetkiki yapıldığı test sonucuna göre Down sendromu risk değerinin üzerinde olduğu, üçlü test pozitifliği nedeniyle amniyosentez önerildiği, bunun üzerine katılan annenin müracaat ettiği Özel ... Hastanesinde 11/06/2012 tarihinde yapılan gebelik USG tetkikinde, fetal kalp atışı pozitif olan 22 haftalık gebelik tespit edildiği, annenin aynı gün 11/06/2012 tarihinde Özel ... Hastanesine müracaat etmesi ile 21 haftalık gebeliği bulunan hastanın üçlü test pozitifliği nedeniyle amniosentez yapılması için yatırıldığı, yapılan gebelik USG tetkikinde fetal kalp atışı pozitif olan 21 haftalık gebelik tespit edildiği, aynı gün riskli gebelik tanısı ile amniosentez yapıldığı, steril örtünmeyi takiben 22 nolu spinal iğne ile girilerek toplam 20cc amnian mayı alındığı, amniosentez sonrası kontrol USG’de kalp atışlarının olmadığı tespit edildiği, hastaya bu konuda bilgi verildiği, NSD ile doğurtulması önerildiği, hasta kendi isteğiyle ertesi gün gelmek üzere taburcu edildiği, katılan annenin 12/06/2012 tarihinde başvurusu üzerine Özel ... Hastanesine yatırıldığı, yapılan gebelik USG tetkikinde fetal kalp atışı negatif olan 22 haftalık gebelik tespit edildiği, aynı gün saat 13.45’de sezaryen ile 500 gr. ağırlığında ölü bir fetüs doğurtulduğu olayda;
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu"nun 16.04.2014 tarihli raporunda; kişinin üçlü test sonucu yüksek olması sebebi ile amniosentez endikasyonunun doğru olduğu, bütün amniosentez işlemi sonrası %1-5 arası intrauterin ölüm veya düşük ile sonuçlanabileceği dikkate alındığında kişiye amniosentez yapan Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. ...’a atf-ı kabil kusurun bulunmadığı görüşüne yer verildiği, mahkemece bu rapor doğrultusunda kusuru bulunmadığı kabul ve tespit edilen sanığın beraatine karar verildiği; tüm dosya içeriğinden, tıbbi işlem sırasında bebeğin anne karnında olduğu, henüz doğmamış çocuğun kişilik kazanmadığı ve taksirle öldürme suçunun mağduru olamayacağı, bu nedenle suçun taksirle öldürme olarak kabul edilemeyeceği, tıbbi işlem sonucu katılan annenin suçtan zarar görmesinin söz konusu olabileceği, bu suretle suçun, katılan anneye yönelik taksirle yaralama suçu olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu suç açısından değerlendirme yapıldığında ise; dosya kapsamı ile uyumlu olan Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu"nun raporlarındaki tespitler karşısında, sanığın kusursuz olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, vekalet ücretinin katılanlardan alınmasına karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan ,aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin bölümündeki ""katılanlardan"" ibaresinin, ""hazineden"" şeklinde değiştirilmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 01.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.