14. Hukuk Dairesi 2016/2077 E. , 2016/6417 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.03.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin ..."in mirasçıları olduğunu, ... Noterliği"nin 21/04/1998 tarihli, 2294 yevmiye no"lu satış vaadi sözleşmesiyle davalıların, 489 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki anne ve babalarından intikal eden paylarını davacıların murisi ..."e satmayı vaadettiklerini, satış bedelini aldıklarını ve zilyetliğini devrettiklerini ancak bugüne kadar tapuda ferağ verilmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazdaki davalıların payının iptaliyle davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiş, 12.12.2006 tarihli dilekçesiyle davayı 12 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan 1751 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 1752 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 1753 ada 1, 2, 1754 ada 1, 2, 3 parsellere teşmil etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazın sözleşme tarihinde davalılar adına tapuda kayıtlı olmadığını, tapu dışı satışının geçerli olamayacağını, satış bedelinin ödenmediğini, zilyetliğinin devredilmediğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 489 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan 1769 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki davalı paylarının tamamının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiş, karar Dairemizin 05.12.2013 tarihli, 2013/14527 Esas, 2013/15208 Karar sayılı ilamı ile ilamda belirtilen gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, 489 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan 169 ada 1, 1751 ada 2, 3, 4, 5, 6, 1752 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 1753 ada 1, 2, 1754 ada 1, 2, 3, 6, 7, 8, 1755 ada 1, 2, 3, 4, 1756 ada 1, 2, 3, 8, 9, 1757 ada 1, 2, 1758 ada 2, 3, 1753 ada 1, 2, 1754 ada 1, 2, 3, 6, 7, 8, 1755 ada 1, 2, 3, 4, 1756 ada 1, 2, 3, 8, 9, 1757 ada 1, 2, 1758 ada 2, 3 no"lu parsellerdeki davalıların paylarının iptaliyle miras payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Usuli kazanılmış hak, mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri yararına, diğerinin ise aleyhine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hak olarak tanımlanır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş olmamakla birlikte uygulama ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarıyla (04.02.1959 günlü ve 13/5 sayılı İ.B.K, 09.05.1960 günlü ve 21/9 sayılı İ.B.K.) yargılama hukukundaki yerini almıştır.
Yargıtay bozma ilamına uyulmakla hüküm yararına bozulan kişi açısından da usuli kazanılmış hak doğar. Ancak, usuli kazanılmış hakkın istisnaları vardır ve bunlardan birisi de maddi hatadır. Temyiz incelemesi sırasında gözden kaçan ve davanın esasına etkili kanıtlara dayalı olarak verilen karar, tarafların leh veya aleyhine usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
Somut olayda, mahkemece davanın kabulüne, 489 ada 12 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşan taşınmazlardan 1769 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmediği halde Dairemizin 05.12.2013 tarihli, 2013/14527 Esas, 2013/15208 Karar sayılı ilamı ile maddi hata sonucu parsellerden sadece birsinin hakkında hüküm kurulmasının HMK"nın 297/2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak bu defa daha önce kabulüne karar verilen 1769 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazlar yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş ise de maddi hataya dayanan bozma davacı yararına usuli kazanılmış hak sağlamaz. Bu durumda mahkemece sadece 1769 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bozma ilamına uyularak bozma ilamı doğrultusunda tapu bilirkişisinden alınan 01.12.2014 havale tarihli raporda davalıların anne ve babalarından gelen elbirliği mülkiyetine tabi olup hesap edilen payları yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.