Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3471 Esas 2018/2894 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3471
Karar No: 2018/2894
Karar Tarihi: 27.09.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3471 Esas 2018/2894 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen hükümde, suçlu olarak kabul edilen kişinin Silahlı Terör Örgütüne üye olmak suçundan mahkum edildiği belirtiliyor. TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddedildiği ifade ediliyor. Temyiz taleplerinin reddi nedenlerinin olmadığı belirtilerek, dosyanın esasına geçildiği belirtiliyor. Kararda, ByLock adı verilen iletişim sisteminin terör örgütü mensupları tarafından kullanıldığı ve örgüte bağlantıyı gösteren belirleyici nitelikte bir delil olduğu ifade ediliyor. Bu nedenle, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen kişinin teknik verilerle tespit edilmesi halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olduğu vurgulanıyor. Ancak kararda, ByLock tespit ve değerlendirme raporunun CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devam edilmediği belirtiliyor. Bu nedenle, hüküm CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63; 3713 sayılı kanunun 5/1. maddesi ve CMK'nın 217. ve 302/2. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2017/3471 E.  ,  2018/2894 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı
    Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16. MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağının" kabul edildiği gözetilerek;
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tesbiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; Bölge Adliye Mahkemesinin kararından sonra dosyaya geldiği anlaşılan ByLock tespit ve değerlendirme raporunun CMK’nın 217. maddesi
    uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.