20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16094 Karar No: 2016/1790 Karar Tarihi: 16.02.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16094 Esas 2016/1790 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/16094 E. , 2016/1790 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada, ... Kadastro Mahkemesi ve ... Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu iptali ve tescil davasıdır. ... Kadastro Mahkemesince, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin 07/02/2005 - 19/03/2005 tarihleri arasında ilân edildiği, davanın ise 11/02/2015 tarihinde açıldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince kadastro çalışması yapıldığı ve taşınmazlara ait tutanakların davalı olarak düzenlendiği ve davanın da askı ilân süresinde açıldığı gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacının, 114 ada 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazların (eski yeni aynı ada ve parseller) kendisine ait olduğu kadastro sırasında yanlışlıkla ... adına tespit edildiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzenlemelerin sağlanmasıdır. Uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda, uygulama kadastrosunun, yöntemine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesine ilişkin itirazlar gündeme getirilebilir. Bu nedenlerle uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin uyuşmazlıklar gündeme getirilemez ve buna ilişkin itirazlar değerlendirmeye alınamaz. Dosya kapsamından; davacının, mülkiyete ilişkin olarak dava açtığı, davanın tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğu, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan fenni hataları düzeltme çalışmalarına itirazda bulunmadığı, çekişmeli taşınmazlara ilişkin kadastro çalışmasının 07/02/2005 - 19/03/2005 tarihleri arasında ilân edildiği ve kadastro mahkemesinde dava açma süresinin geçmiş olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 2/1. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme ve davanın niteliğine göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.