16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3449 Karar No: 2018/2892
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3449 Esas 2018/2892 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine yönelik istinaf başvurusunu esastan reddetti. Dosya incelendi ve temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçildi. ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensupları tarafından kullanılmak amacıyla oluşturulduğuna ve örgüt talimatı ile kullanıldığına dair teknik verilerin tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını kanıtlayacak bir delil olduğu kabul edildi. Dosyaya gelen ByLock tespit ve değerlendirme raporu sanık ve müdafiine okunmadan bir hüküm kurulması yanlıştı. Ayrıca suç tarihi yanlış yazılmıştı. Bu sebeplerden ötürü hüküm bozuldu ve tutukluluğun devamına karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2017/3449 E. , 2018/2892 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16. MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağının" kabul edildiği gözetilerek; ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tesbiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; Bölge Adliye Mahkemesinin kararından sonra dosyaya geldiği anlaşılan ByLock tespit ve değerlendirme raporunun CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden ilk derece mahkemesi gerekçeli karar başlığında ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında suç tarihinin sanığın yakalanarak gözaltına alındığı tarih olan "30.07.2016" yerine “15.07.2016” olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tutukluluk halinin devamına, oy birliği ile 27.09.2018 tarihinde karar verildi.