3. Hukuk Dairesi 2014/434 E. , 2014/8874 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ALANYA 1.ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2012/762-2013/610
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı (k.davacı) tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde tapuda davalı ile taşınmaz alımı için anlaştıklarını, davalıya ödeme yaptıklarını, tapu sicilinde tescilin yapılmadığını belirterek 39.467 Euro ve 630.00 TL"nin ödeme tarihinden en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde davacıların yeri kullandıkları dönemde kira ödemediklerini, dairenin yıprandığını belirterek 10.000.00 TL faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
23.01.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 sayılı kanunun 29.maddesi ile 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 83.maddesine bir fıkra eklenerek, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu alacağını aynen vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk Lirası ile ödenmesini isteyeceği kabul edilmiştir.
Aynı ilkeler TBK 99.maddesinde de benimsenmiştir. 6762 sayılı (mülga) Türk Ticaret Kanunu (TTK.)’nun 690.maddesi atfıyla uygulanan 623.maddesi uyarınca, bononun yabancı memleket parası üzerinden düzenlenmesine olanak bulunmaktadır.
Bilindiği gibi, 23.11.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 Sayılı Kanun"un 29.maddesiyle 818 sayılı (mülga) Borçlar Kanunu (BK.)’nun 83.maddesine bir fıkra eklenerek, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının bu alacağını aynen, vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir.
Yabancı para alacağı bir kambiyo senedine bağlanmışsa ilke olarak kambiyo senedinde aynen ödeme şartı bulunsun veya bulunmasın, yabancı para alacaklısı, alacağının, vadesinde ödenmemesi halinde, vade veya fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesini talep edebilecektir.
Bu arada, yabancı para üzerinden tanzim edilmiş kambiyo senedinin icraya konulması halinde olaya uygulanması zorunlu İcra ve İflas Kanunu (İİK.)"nun 58 nci maddesinin 2.fıkrasının 3 ncü bendi hükmünün de irdelenmesi gerekir.
Yerleşik görüşe göre, İcra ve İflas Kanunu’nun 58 nci maddesinin 3.bendinin emredici nitelikte olduğu yönündedir.
İİK"nun 58/3 ve 3678 Sayılı Kanun ile 818 sayılı (mülga) Borçlar Kanunu’nun 83. maddesine eklenen fıkrası uyarınca, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre, Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Alacaklı takip talepnamesi ile seçim hakkını vade veya takip tarihi itibariyle kullanmış ise, sonradan fiili ödeme günündeki kur üzerinden hesap yapılmasını isteyemez.
Takip talebinde, alacaklının yabancı parayı Türk parasına çevirme zorunluluğu yanında yabancı para alacağı için temerrüt faizi talep etmek isterse vade tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş temerrüt faizini yine yabancı para olarak hesaplayıp (3095 sayılı Kanun m.4/a), takip tarihindeki kur üzerinden Türk parası olarak talep etmesi gerekir (Hukuk Genel Kurulu"nun 18.12.2002 gün ve E:2002/12-1058, K:2002/1064 sayılı ilamı). (HGK 10.04.2013 gün, 12-1072/496K)
Bu durum karşısında, mahkemece yapılacak iş; hüküm altına alınan 39.467 Euro"nun, BK.nun 83.madde (TBK.nun 99.madde) hükmü gereğince, fiili ödeme tarihindeki T.C.Merkez Bankası"nın efektif satış kuru üzerinden TL karşılığına hükmedilmesi gerekirken, yabancı para cinsinden talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.