MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2000 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi yargılamanın yenilenmesini isteyen ... mirasçıları tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
İstemde bulunan bir kısım ... mirasçıları, murislerinin 08.02.1963 tarihinde öldüğünü, ölü kişiye karşı yargılama yapılarak taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğini, usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek bozulmasını veya yok hükmünde sayılmasını talep etmişlerdir.
Dosyanın incelenmesinde muris ...’un dava konusu taşınmazlarda paydaş olduğu, yargılama sırasında murise ait nüfus ve adres bilgilerine ulaşılamadığı gerekçesiyle kayyım atanmasına karar verildiği ve muris yönünden davanın kayyım vasıtasıyla görüldüğü anlaşılmaktadır.
3561 sayılı yasa uyarınca murisin kayyım ile temsil edilerek usulüne uygun şekilde taraf teşkilinin sağlandığı, yapılan yargılama sonucunda verilen kararın kesinleştiği anlaşılmış olmakla, sözkonusu kararın temyizinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle muris ...’un bir kısım mirasçılarının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.