17. Hukuk Dairesi 2015/9015 E. , 2018/6106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 27/02/2010 tarihinde saat 00:10 sıralarında davalılardan ... ... ... Otobüsçüler Kooperatifi"ne ait yine davalılardan ..."in sevk ve idaresindeki ... plakalı otobüsle ... Garajında perondan çıkarak yola çıkacağı sırada manevra yaparak müvekkiline çarptığını, kaza sonucunda müvekkillerinden ..."ın sol ayağının koptuğunu, sağ ayağının yaralandığını, ayrıca iki kişinin daha yaralandığını, yapılan müdahale sonrasında müvekkilinin sol ayağının diz altından kesildiğini, kaza sebebiyle araç şoförü ... hakkında taksirle yaralama suçundan ... 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/610 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davalı ...."ne ... poliçesi kapsamında ödeme yapmadığı için ihtarname çekildiğini ve bu şekilde temerrüde düştüğünü, müvekkili ..."ın kaza tarihinde 62 yaşında olduğunu, kaza sebebiyle müvekkili ..."ın bütün hayatının altüst olduğunu, maddi yükü ve masraflarının fazlasıyla arttığını, müvekkilinin bu kaza nedeniyle defalarca ameliyat geçirdiğini, bu süreçte toplam 6.520,00 TL tedavi giderleri, yol masrafları ve ödemeler
yaptığını, bakım ihtiyacı doğduğunu, müvekkili ..."ın kaza tarihi olan 27/02/2010 tarihinden taburcu olduğu 08/08/2010 tarihine kadar hastanede tedavi gördüğünü, müvekkilinin psikolojik tedavi de aldığını, müvekkilinde işlev kaybı nedeniyle sürekli maluliyet durumunun söz konusu olduğunu, müvekkili ..."un ise yaralanan ..."ın kızı olduğunu, müvekkili ..."un kaza gününden annesinin taburcu olduğu tarihe kadar tüm işini gücünü, ailesini, çocuklarını bırakarak annesinin yanında refakatçi olarak kaldığını, müvekkilinin bu kazadan sonra psikolojik tedavi aldığını, kazadan önce asgari ücret kadar kazanç sağlamakta iken kazadan sonra hastanede kaldığı 163 gün boyunca çalışamadığını belirterek müvekkillerinden ..."ın tüm maddi zararları için 1.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminatın, müvekkili ... için 1.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davacı ... yönünden maddi tazminat talebini 65.088,03 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
1-Mahkemece, davacı ..."un davasının aktif husumet ehliyeti ve illiyet bağı yokluğu nedeniyle reddine, davacı ..."ın davası yönünden, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 35.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... ... ... Otobüsçüler Kooperatifinden müteselsilen ve müştereken olay tarihi olan 27/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, 8.284,55 TL tedavi giderinden kaynaklanan tazminatın olay tarihi olan 27/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... ... ... Otobüsçüler Kooperatifinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 56.803,48 TL iş gücü kaybı tazminatının olay tarihi olan 27/02/2010 tarihinden (davalı ... şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 25/07/2010 tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ... ... Otobüsçüler Kooperatifi ve ..."den (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunması
sebebiyle mahkemece benimsenmesinde ve uzman bilirkişice düzenlenen tazminata ilişkin raporun hükme esas alınmasında, ayrıca davacı ... yönünden manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesindeki ifadelerden, olayda yaralanan davacı ..."ün yaralanması nedeni ile bakıcı gideri talebinde de bulunulmuş olduğu anlaşılmakta olup mahkemece bu talep hakkında müspet veya menfi bir karar verilmemiştir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle davacı ... için talep edilen bakıcı gideri talebinin neye ilişkin olduğu ve miktarı açıklattırıldıktan sonra, maluliyetin niteliği, davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde bakıcı ihtiyacının süresi ve bakıcı gideri konusunda uzman doktor bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bakıcı gideri talebi yönünden karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
3-Davacılar vekilince, yaralanan Gönül"ün kızı olan davacı ... için manevi tazminat talebinde bulunulmuş, mahkemece; davacı ..."ın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesinde manevi tazminat istemi düzenlenmiştir. Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin de girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğün de korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması/ölmesi sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca, çocukları ve kardeşleri gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir.
Yine karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olup özetle “ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği”
hükmü getirilmiştir. Bu yeni düzenlenme ile 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlük zamanında içtihatlarla düzenlenen husus yasa koyucu tarafından açıklığa kavuşturulmuştur.
Somut olaya gelince; gerek haksız fiil zamanında yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar kanununda gerekse bu Kanun zamanında gelişen içtihatlar ışığında düzenlenen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda trafik kazası nedeniyle bacağı kesilerek sakat kalan ..."ün kızı olan davacının da manevi tazminat talep etme hakkı bulunduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır. Hal böyle olunca yaralananın kızı olan davacı ... için de uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.