Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6389 Esas 2017/6897 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6389
Karar No: 2017/6897
Karar Tarihi: 19.10.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6389 Esas 2017/6897 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık müdafiinin istemi reddedilerek, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyeti kararlaştırılmıştır. Ancak, sanığın zincirleme suç işlediği ve cezasının fazla tayin edildiği tespit edilerek, hükümler bozulmuştur. Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte TCK'nın 53. maddesine ilişkin yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 318. ve 321. maddeleri
- TCK'nın 204-212., 43/2. ve 53. maddeleri
11. Ceza Dairesi         2015/6389 E.  ,  2017/6897 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık müdafiinin vaki duruşmalı inceleme isteminin, koşulları oluşmadığından 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi gereğince REDDİNE karar verilip duruşmasız incelenerek gereği görüşüldü;
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine, ancak;
    1-Belgede sahtecilik suçlarında suçun konusu belge olup korunan hukuki yarar kamu güvenidir ve suçun geniş anlamda mağduru toplumu oluşturan bireylerdir. Nitekim belgede sahtecilik suçlarına ilişkin TCK"nn 204-212. maddeleri Kanunun Kamu Güvenine Karşı Suçlar bölümünde yer almaktadır. Bununla birlikte belgede sahtecilik suçunun işlenmesiyle haksızlığa uğrayan gerçek ve tüzel kişilerin suçtan zarar görmeleri mümkündür. Belgede sahtecilik suçunun işlenmesi nedeniyle farklı kişilerin çıkarlarının zedelenmiş olması suçun bu öncelikli niteliğini değiştirmeyeceği gibi zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına da engel değildir. Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, mağdur sayısınca sahte senetlerin farklı zamanlarda düzenlendiğine dair dosya kapsamında delil bulunmadığı da değerlendirildiğinde, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 43/2. madde kapsamında zincirleme suçu oluşturacağı gözetilerek sanık ..." ın, gerçek kişiler olan ..., ..., ... ve Kerim Cambaz"ı düzenleyen olarak gösterip senetler tanzim etmesi eyleminin 5237 sayılı Yasanın 43/2. maddesi gereğince zincirleme olarak işlenmiş tek resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde dört kez “resmi belgede sahtecilik" suçundan mahkumiyet hükmü kurularak fazla ceza tayini edilmesi;
    2-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.