Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/7464 Esas 2015/7264 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7464
Karar No: 2015/7264
Karar Tarihi: 14.05.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/7464 Esas 2015/7264 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/7464 E.  ,  2015/7264 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2013/548-2013/857


Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 260 parsel sayılı taşınmazın, bazı tapu memurları ve emlakçılar tarafından el ve işbirliği içerisinde sahte imza kullanılmak suretiyle gerçek olmayan satış işlemleri ile davalıya temlik edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, sicil kayıtlarına güvenerek taşınmazı edindiğini, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “... Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 260 parsel sayılı taşınmaz davacıya ait iken 21.01.2010 tarihinde ilk el konumundaki dahili davalı M.. D.."a satış suretiyle temlik edildiği, Mehmet tarafından da davalı Aydın"a 10.02.2010 tarihinde devredildiği, halen ikinci el konumundaki davalı Aydın"ın taşınmazın maliki olduğu, davacının satış işleminden bilgisinin olmadığı ve sahte işlemlerle satışların gerçekleştirildiği iddiasıyla eldeki davayı açtığı görülmektedir. Gerçektende, taşınmazın ilk el konumumdaki Mehmet"e satılmasına ilişkin akitte tapu müdürünün ve akdi kontrol eden memurların imzaları ile tasdik mührünün yer almadığı gibi akitteki imzanın davacıya ait olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre illetten yoksun hale gelen ilk kaydın geçerli bir hukuki sebebe dayalı olmadığından yolsuz tescil hükmünde olduğu tartışmasızdır. ... Somut olaya gelince; ikinci el konumunda olan davalının, koşullarının varlığı halinde TMK.nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı kuşkusuzdur. Ancak, satışların kısa süreler içerisinde yapıldığı, taşınmazın akit değeri ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu ve davalı Aydın"ın 01.06.2011 tarihinde kolluk tarafından alınan beyanında, “soyadını bilmediği emlakçılık işiyle uğraşan Musa isimli şahıs vasıtasıyla taşınmazı aldığını, tapu müdürü ile samimi olması nedeniyle onun odasında satış aktini imzaladığını, satıcıyı hiç görmediğini, taşınmazın bedelini ise Musa isimli şahsa verdiğini” belirtmiş olması karşısında, anılan akdin karşılıklı birbirlerine uygun iradelerin birleşmesi ile yapılmadığı, akdin unsurlarından olan satış bedelinin bizzat satıcıya veya vekiline değil de, vekil veya temsilci sıfatı olmayan Musa isimli emlakçılık işiyle uğraşan şahsa ödendiği sonucuna varıldığına göre, davalı Aydın"ın TMK"nın 1023.maddesine göre iyiniyetli olduğunu söylebilme imkanı yoktur. Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı A.. Y.. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..................."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

-KARAR-


Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 512.10.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.