16. Hukuk Dairesi 2015/9585 E. , 2017/5244 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli 128 ada 27 parsel sayılı 670.71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşamı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tespite esas tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu, ayrıca bu kaydın oluşumuna dair 02.....1989 tarihli yer gösterme tutanağında davacı ...’ın da imzasının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme hatalı, araştırma ve inceleme ise yetersizdir. Davacı ..., kendi adına kayıtlı 128 ada ... parsel sayılı taşınmazın komşusu olan ve 03.....2013 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 267.42 metrekare yüzölçümündeki bölümün tapu kaydının iptali ve adına tescili isteminde bulunmuştur. Temyize konu taşınmaz bölümü de burasıdır. Davalı ...’nin dayandığı ve tespite esas alınan tapu kaydı, ........1989 tarihinde idari yoldan oluşmuş olup basit krokisi mevcuttur. Çekişmeli taşınmaz 670.71 metrekare, tespite esas tapu kaydı ise 392.00 metrekaredir. Dayanak tapu kaydının ve tapunun oluşumuna dair basit krokinin kuzey sınırı davacı ...’ın adını okumakta olup dava konusu (A) ile gösterilen bölümde çekişmeli taşınmazın kuzeyinde kalmaktadır. Kadastro sırasında ise çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen çekişmeli bölümünden sonra kuzey sınırında “yol” olduğu gösterilmiştir. Tespite esas tapu kaydının oluşumuna dair kroki, yüzölçümünün 392.00 metrekare oluşu ve kuzey sınırının davacının adına okuması karşısında, fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün, kaydın kapsamında kaldığı yönündeki değerlendirme hatalı olmuştur. Öte yandan; kaydın oluşumuna dair 02.....1989 tarihli yer gösterme tutanağında davacı ...’ın da imzasının olduğu, bu imza ile taşınmazın Hazine’ye ait olduğunu kabul ettiği yönündeki gerekçe de, söz konusu tutanağa dayalı olarak çizilen basit krokinin ve miktarının, fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen dava konusu bölümü kapsamadığının anlaşılmış olması nedeniyle doğru değildir. Bu nedenlerle Hazine tapusunun 03.....2013 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen çekişmeli ve temyize konu bölümü kapsadığı düşünülemez. Bu nedenle araştırılması gereken husus davaya konu taşınmaz bölümünde davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığıdır. Mahkemece yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişisinin beyanı ile davacı tanıklarının beyanı, çekişmeli taşınmaz bölümünün kime ait olduğu ve kullanımı noktasında çelişkili olup bu çelişki giderilmemiş, taşınmazın niteliği, kullanım durumu ve süresinin belirlenmesi bakımından ziraatçı bilirkişiden rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. O halde; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, daha önce yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, ziraatçı bilirkişi aracılığı ile yeniden yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi, niteliği, kullanım durumu, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, süresi, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, imar-ihyanın tamamlandığı tarihten tespit tarihine kadar davacı yararına ... yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki mevcut ve doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı, ziraatçı bilirkişiden çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, ne kadar süredir ne şekilde kullandığını bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek hatalı değerlendirme sonucu eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.