17. Hukuk Dairesi 2015/18273 E. , 2018/6100 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar vekillerince talep edilmiş, davalılar ... Tur. Sey. Oto. San. Ltd. Şti ve ... vekillerince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.6.2018 Salı günü davacı ... ile davalı ... Tur. Sey. Oto. San. Ltd. Şti vekili Av. ... geldi. Diğer davalı taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı asil ile davalı ... Tur. Sey. Oto. San. Ltd. Şti vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 08/01/2010 tarihinde davalı ..."in sevk ve idaresinde olup davalılardan ... Turizm adına kayıtlı ... plakalı araç ile yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucunda müvekkilin eşi ..."nun vefat ettiğini, ..."nun araçta yolcu konumunda bulunduğunu ve kusuru olmadığını, belirterek 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 100.000,00 TL"nin kaza tarihi olan 08/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, araç sürücünün ... olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
Davalı ... Tur. Sey. Oto. San. Ltd. Şti. vekili, trafik kazası tespit tutanağında aracın ..."nun sevk ve idaresinde olduğunun anlaşıldığını, ayrıca ..."nun kaza sırasında alkollü olduğunu, bu nedenle müvekkili adına kayıtlı araç için sigorta şirketinden kasko bedelinin alınamadığını, olay nedeni ile gerçekte zarara uğrayan kişinin müvekkili olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... (...) Sigorta A.Ş vekili, davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, araç sürücüsünün ... olduğunun sabit olduğunu, müvekkil şirketin manevi tazminattan sorumlu olmadığını, davacı ... şirketine ihbarda bulunulmadığı için dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 137.375,35 TL destekten yoksun kalma tazminatının 50.000,00 TL"sinin davalılar ... Tur. Sey. Oto. San. Tic. Ltd. Şti. ve davalı ..."den kaza tarihi olan 08/01/2010 tarihinden itibaren, davalı ...Ş (... Sigorta A.Ş)"den poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 87.375,35 TL"sinin ıslah tarihi olan 07/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."ya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekili, destek ..."nun araç içerisinde yolcu konumunda bulunduğunu ve aracın kaza anındaki sürücüsünün davalı ... olduğunu iddia etmiştir.
Dava konusu olay nedeniyle ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/152 E-2014/70 K. sayılı dosyasında araç sürücüsü olduğu iddiasıyla sanık olarak yargılanan ... hakkında " ... mezkur kaza esnasında araç içerisinde bulunan tanık ..."in uyuduğu ve alkollü olduğu için kaza anında aracı kimin kullandığını bilmediğini beyan ettiğinin, kazadan önce söz konusu araç ile ...ne bırakılan tanık ... tarafından, söz konusu aracın kendisi bırakıldığı anda sanık ... tarafından kullanıldığı beyan edilmiş ise de sanık tarafından, tanık ...’un bırakılmasından sonra tuvalet ihtiyacı için durduğu ve bu sırada müteveffanın şoför koltuğuna geçtiği, kendisinin de aracın arka koltuğuna geçtiği hususunun beyan edildiğinin, dosya içerisinde yer alan olay yeri tespit tutanağından kaza yapan aracın ilk anda tekerleri havada ters dönmüş vaziyette olduğunun, araç ters halde iken kapılarının açılmadığının, sanığın araç ters vaziyette iken sağ arka kapıdan çıktığının, araç düz hale getirildikten sonra müteveffanın önde bulunan iki koltuğun
arasından arkaya doğru uzanmış bir şekilde olduğunun anlaşıldığının, yine olay yerinde yapılan inceleme sırasında aracın iç dikiz aynasının ve direksiyonun sol tarafı üzerinde kan izleri olduğunun tespit edildiğinin, olay yerinde ve ölü muayene işlemleri sırasında çekilen fotoğraflardan dikiz aynası ve direksiyon üzerindeki kan izlerinin şoföre göre aynanın ve direksiyonun sol tarafında olduğunun, müteveffanın ise sağ alın üst tarafında ve sağ göz yanı şakak üzerinde yer alan yaraları ile sol el üzerinde kurumuş kan izlerinin olduğunun, bu itibarla da müteveffadaki yaralanmalar ve izler ile araçtaki kan izlerinin yön olarak birbirleri ile uyumlu olduklarının, buna mukabil sanığın kazayı müteakiben aldırılan hekim raporundan vücudunda herhangi bir kanamanın olmadığının tespit edildiğinin, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/252 esas sayılı hukuk dosyasında ... edilen keşfe refakat eden bilirkişi raporunda da sürücünün müteveffa ... olarak belirtildiğinin, yine aynı dosyada yer alan ... Kurumunun 09.12.2012 havale tarihli raporunda da sürücünün kim olduğu hususunda kesin bir kanaate varılamadığı hususunun belirtildiğinin, binaenaleyh mezkur kazanın gerçekleştiği sırada 38 AL 368 plaka sayılı aracın sürücüsünün kim olduğu hususunun tam olarak vuzuha erdirilemediğinin ve müphem kaldığının, neticeten sanık tarafından mezkur aracın kaza anında kullanıldığı hususunun tam olarak sabit olmadığının anlaşılmasıyla; üzerine atılı müsnet suçtan dolayı açılan kamu davasında sanığın mahkumiyetine yeterli ve elverişli derecede, her türlü şüpheden uzak, kati, somut delil bulunmadığı, şüpheden sanık yararlanır prensibi ve ihtimale dayalı olarak sanığın cezalandırılamayacağı" gerekçeleri ile beraat kararı verilmiş olup Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2015/3776 E-2016/4378 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesine etkisi Borçlar Kanununun 53.(TBK.74.) maddesinde düzenlenmiş olup, hukuk hâkimi ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. Borçlar Kanununun 53. maddesinde, “Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, ceza
mahkemesinde verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi hukuk hâkimini takyit etmez.” hükmü öngörülmüştür.Bu açık hüküm karşısında, ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda, kaza tutanağında, araç sürücüsünün müteveffa ... olduğu yazılmış, mahkemece keşfen alınan ve trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen 16/4/2012 tarihli raporda, "ceza mahkemesi dosyasında bulunan ve kaza mahallinde çekilen fotoğraflar ile müteveffa ..."nın otopside çekilen fotoğraflarına göre, müteveffanın başında ve göğsünde darbe izi olduğu ve aracın darbe alan kısımları göz önüne alındığında sürücünün müteveffa ... olma ihtimalinin ... olduğu" irdelenmiş, ... dan alınan 07/09/2012 tarihli raporda; "dava dosyası ve ceza dosyası kapsamı incelendiğinde mevcut verilerden sürücünün kim olduğu konusunda kesin kanaate varılamadığı" belirtilmiş, mahkeme kararının gerekçesinde ise, "araç sürücüsünün kim olduğunun belli olmadığı, ancak sürücünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği" denilmek suretiyle hüküm kurulmuştur.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sürücü olduğu iddia edilen davalı ... hakkında verilmiş ve kesinleşmiş bir beraat kararı olup, her ne kadar hukuk hakimi ceza mahkemesince verilen beraat kararı ile bağlı değilse de, somut olayda, sürücünün kimliği ile ilgili olarak, gerek kaza tutanağı gerekse görülen davanın yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporları da birbiri ile tam olarak örtüşmemiş ve mahkemece kaza anında aracın kimin tarafından kullanıldığı hususu somut şekilde tespit edilmeden hüküm kurulmuştur. Aracın kaza sırasında destek ... mı yoksa davalı ... tarafından mı kullanıldığının tespiti, sağlıklı bir karar verilebilmesi ve tarafların sorumluluklarının net olarak belirlenebilmesi açısından ön koşul olup, eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, aracın kaza anındaki sürücüsünün net olarak tespit edilmesi yönünden ... Genel Kurulundan, ceza dosyası, kaza tutanağı, olay yeri inceleme görgü ve tespit tutanağı, fotoğraflar, müteveffa ..."nın otopsi
raporu, müteveffa Mustafa ve davalı ..."un yaralanma durumları, araçtaki kan izleri, aracın aldığı darbe yerleri ve hasar durumu, ifadeler, dosya kapsamındaki bilirkişi raporları vs. veriler de irdelenerek açıklamalı, ayrıntılı ve denetime elverişli şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle,davalılar vekillerinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ... Tur. Sey. Oto. San. Ltd. Şti"ye verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar ...ve ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 19.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.