Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2605
Karar No: 2019/5172
Karar Tarihi: 18.11.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2605 Esas 2019/5172 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/2605 E.  ,  2019/5172 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacının davalıya teslim ettiği malların tedarikine istinaden tanzim ettiği 2608 numaralı ve 18/11/2010 tarihli 18.964,00 Euro tutarındaki faturaya dayanarak 15.000,00 Euro ana para ve işleyecek faizin kendisine ödenmesi için İtalya Milano Mahkemesi’nde dava açtığını, mahkemenin davalıyı 15.000,00 Euro tutarındaki ana para ve 231/02 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca belirtilen vadeden itibaren ve efektif olarak ödeme yapılan güne kadar işleyecek faizi ile ilgili giderler için %15"in yanı sıra 5.736,29 Euro tutarında vekalet ücreti ve 645,33 Euro tutarında KDV olmak üzere yargılama giderlerini davacı şirket lehine ödemeye mahkum ettiğini belirterek, İtalyan Devleti Milano Olağan Mahkemesi Dördüncü Hukuk Dairesinin 30/06/2014 tarihli ve 08686/2014 sayılı ilamının Türkiye"de tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kararda hükmedilen rakamın 21.381 Euro olmadığını, kararın içeriği ve hüküm fıkrası okunduğunda, davacının 15.000,00 Euro alacak için dava açtığını, davanın yargılaması devam ederken davacı şirketin, davalının anaparanın tamamını ödediğini mahkemeye bildirdiğini, tercümesi bulunan diğer duruşma tutanaklarında da ana paranın tamamının ödendiğinin yazıldığını, ayrıca davalının davacıya 15.000,00 Euro ödeme yaptığını gösterir dekontları da sunduklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, tanınması ve tenfizi istenen kararın taraf devletler arasındaki anlaşma uyarınca adli kararların tenfizi kapsamında bulunduğu, tanıma ve tenfiz koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile İtalya Cumhuriyeti Milano Genel Mahkemesi 4. Medeni Hukuk Mahkemesi"nin 08686/2014 sayılı dava dosyasına ilişkin 30/06/2014 tarihli kararının tanınması ve tenfizine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 2016/12582 esas ve 2017/7440 karar sayılı ve 31.10.2017 tarihli ilamında “Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararı belirli bir alacağın tahsiline yönelik olduğundan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 4. maddesine göre tenfiz davası nisbi harca tabidir. O halde mahkemece tenfizi istenilen karardaki alacak miktarının dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı tespit ettirilip, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri gözetilerek, davacı vekiline bu miktar üzerinden harcın tamamlanması konusunda kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, eksik harç ile yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Türkiye ile İtalya arasında Adlî Himaye Adlî Makamların Hukuk ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Müzahereti ve Adlî Kararların Tenfizi Mukavelenamesi bulunduğu, tanınması ve tenfizi istenen kararın anlaşmanın Adli Kararların Tenfizi kapsamında bulunduğu, kararın aslı ve yetkili makamlarca onanmış Türkçe tercümesi ile onanmış kesinleşme şerhinin dosyaya sunulduğu, tanıma ve tenfiz koşullarının oluştuğunun saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dosya içeriğinde davalının diplomatik yolla Milano Mahkemesi’ndeki duruşmaya davet edildiğine ilişkin belge bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Tenfizi istenen mahkeme kararında 15.000 Euro bakiye alacağın ödendiği ifade edilmiş sadece bu alacağa ilişkin fatura tarihinden ödeme tarihleri arasındaki işlemiş faizin davalıdan tahsiline karar verilmiş ancak burada bir rakam belirtilmemiştir. Yabancı mahkeme kararında bunlara ek olarak 5.736,29 Euro vekalet ücreti ve 645,33 Euro yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar vermiştir. Bu durumda tenfizi istenen yabancı mahkeme kararındaki hükmolunan miktar bu son iki rakam toplamı olan 6.381,62 Euro’dur. Dolayısıyla bunun dava tarihindeki efektif satış kuru karşılığı TL miktarı dava değeri olup nisbi karar harcının ve nisbi vekalet ücretinin buna göre belirlenmesi gerekirken yanlış hesaplama ile davalının fazla miktarda harç ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması yanlış olup tenfiz hükmünün bu nedenle bozulması gerekirse de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMUK’un 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi gereği hükmün düzeltilmesi ve düzeltilmiş şekliyle onanması gerekmiştir. Buna göre, dava değeri 6.381,62 Euro olup 28.09.2015 olan dava tarihi itibarı ile EURO/TL efektif satış kuru 3.4169 olduğundan, Türk Lirası karşılığı 21.805,00 TL’dir. Buna göre alınması gereken nisbi karar harcı 1.489,52 TL’dir ve davalının sorumlu olduğu vekalet ücreti 16.05.2018 olan hüküm tarihinde yürükülte bulunan AAÜT’ye göre 2.616,60 TL’dir. Bu itibarla hüküm fıkrasının 2. ve 3. bentlerinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine, “2- Bu karar nedeniyle alınması gereken 1.489,52 TL karar harcından peşin alınan 27,70 TL ve 1.219,93 TL tamamlama harcı toplamı 1.247,63 TL harç düşülerek geriye kalan 241,89 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine” ve “3- Davacı tarafından ödenen 27,70 başvuru harcı, 27,70 peşin harç ve 1.219,93 tamamlama harcı olmak üzere 1.275,33 TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlelerinin eklenmesi ayrıca hüküm fıkrasının 5. bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine “5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte olan AAÜT gereğince 2.616,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine, hükmün bu şekilde düzeltilmesine ve düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının oyçokluğuyla reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (2), (3) ve (5) nolu bentlerinin hükümden tamamen çıkarılarak, yerine “2- Bu karar nedeniyle alınması gereken 1.489,52 TL karar harcından peşin alınan 27,70 TL ve 1.219,93 TL tamamlama harcı toplamı 1.247,63 TL harç düşülerek geriye kalan 241,89 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine”, “3- Davacı tarafından ödenen 27,70 TL başvuru harcı, 27,70 TL peşin harç ve 1.219,93 TL tamamlama harcı olmak üzere 1.275,33 TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine”, “5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte olan AAÜT gereğince 2.616,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümleleri eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18/11/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde olup, bu emredici bir muhakeme hukuku kuralıdır. Türk Mahkemeleri tarafından verilen hükümlerde bu maddenin ihlali halinde hüküm başka yönlerine bakılmaksızın sadece bu nedenle ve kamu düzenine aykırılık gerekçesiyle bozulmaktadır. 5718 sayılı Kanunun 54/1-c. maddesinde “hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması” yabancı mahkeme kararının tenfiz şartlarından biri olarak gösterilmiştir. Bir Türk Mahkemesi kararının HMK’nın 297/2. maddesine aykırı hüküm fıkrası ihtiva etmesi nasıl kamu düzenine aykırılık teşkil ediyorsa tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararının hüküm fıkrasında böyle bir eksikliğinin olması halinde bu da kamu düzenine aykırı olup bu hal tenfiz engelidir. Dava konusu yabancı mahkeme kararının hüküm fıkrası incelendiğinde davacı alacağı olan 15.000,00 Euro’nun ödenmiş olduğu belirtilerek sadece fatura tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek ana para faizlerinin davalıdan tahsiline ve bunlara ek olarak 5.736,29 Euro avukatlık ücreti ve 645,33 Euro yargılama giderinin davalıdan tahsiline hükmedildiği görülmektedir. Ancak fatura tarihi, 15.000,00 Euro’nun parça parça ödeme tarihleri ve uygulanacak faiz oranı hüküm fıkrasında belli olmadığı için yabancı mahkeme kararının faize ilişkin bu bölümünün icrası mümkün olmayıp yabancı mahkeme kararının bu nedenle tenfizinin esasen reddi gerekir. Ancak 5718 sayılı Kanunun 56. maddesi gereğince yabancı mahkeme kararının kısmen tenfizine karar verilmesi mümkündür. Bu durumda Türk Mahkemesi tarafından yabancı mahkeme kararının 5.736,29 Euro avukatlık ücreti ve 645,33 Euro yargılama gideri yönünden kısmen tenfizine karar verilip Türk kamu düzenine aykırı olan sair yönden tenfiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği görüşündeyim. Bu itibarla yerel mahkeme kararını işin esası yönünden doğru bulan ve onanmasını uygun gören saygıdeğer çoğunluğun bu görüşüne muhalifim. Ancak saygıdeğer çoğunluğun tenfiz kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin bölümlerdeki düzeltmelerine ben de katılmaktayım. 18.11.2019

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi