![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2019/6238
Karar No: 2019/12674
Karar Tarihi: 25.11.2019
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/6238 Esas 2019/12674 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/12/2018 tarihli ve 2018/18120 soruşturma, 2018/18279 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine, kararın gerekçesiz olduğundan bahisle itirazın kabulü ile soruşturmanın genişletilmesi amacıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına ilişkin Kocaeli 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/02/2019 tarihli ve 2018/4595 değişik iş sayılı kararını müteakip, aynı eyleme ilişkin Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/02/2019 tarihli ve 2019/5014 soruşturma, 2019/2986 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/03/2019 tarihli ve 2019/1304 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 22/07/2019 gün ve 94660652-105-41-7782-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/08/2019 gün ve 2019/80766 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 172/2. maddesinde yer alan, “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/12/2018 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın mercii Kocaeli 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/02/2019 tarihli ve 2018/4595 değişik iş sayılı kararı ile soruşturmanın genişletilmesi amacıyla kaldırılmasını takiben, aynı eyleme ilişkin olarak Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/02/2019 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazı inceleme yetkisinin de soruşturmanın genişletilmesi kararını veren Kocaeli 3. Sulh Ceza Hâkimliğine ait olduğu gözetilmeden, Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğince yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin şikâyet dilekçesinde özetle; müşteki ... Turizm Nak. Ve Tic. Ltd. Şti. isimli şirket ile ... Kazanları San. Tic. A.Ş. arasında personel taşıma konusunda sözleşme yapıldığını, şüphelinin müşteki şirkette proje yönetimi sorumlusu olduğunu, bu işinden kaynaklı tedarikçilerle şirket arasındaki finansal ilişkiyi sağladığını, ... Kazanları San. Tic. A.Ş. isimli şirketin yapılmayan servislerin usulsüz şekilde yapılmış gibi gösterilerek 158.615,60 Türk lirası haksız kazanç sağlandığını belirterek müşteki şirketten tutarın iadesini talep ettiğini, yaptıkları araştırmada kendilerinin de usulsüz yapıldığını tespit ettiklerini ve iade faturasına istinaden 158.615,60 Türk lirasını isimli şirkete iade ettiklerini, şüphelinin tedarikçilerle işbirliği yaparak yapılmayan servisleri yapılmış gibi göstermek suretiyle müşteki şirketi zarara uğrattığını ve haksız kazanç elde ettiğini bildirerek şikâyetçi olması üzerine yürütülen soruşturma neticesinde; şüphelinin üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüphelinin alınan ifadesinde servis şoförlerinin puantajını ... ve ... isimli şahıslarla birlikte yaptığını, bu puantajların kontrolünü de ... ve isimli şahısların yaptığını ifade etmesi, müşteki vekilinin de, şüphelinin personel taşıma işini yapan tedarikçilere sahte fatura tanzim ettirerek tedarikçiler üzerinden haksız kazanç sağladığını ve bu duruma ile ... isimli kişilerin tanık olduğunu iddia etmesi karşısında, ..., ..., ..., , ve ..."ın tanık olarak ifadelerinin alınması ile olaya ilişkin bütün bilgi ve belgeler toplandıktan sonra yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/03/2019 tarihli ve 2019/1304 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 172/2. maddesinde yer alan, “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/12/2018 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın mercii Kocaeli 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/02/2019 tarihli ve 2018/4595 değişik iş sayılı kararı ile soruşturmanın genişletilmesi amacıyla kaldırılmasını takiben, aynı eyleme ilişkin olarak Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/02/2019 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazı inceleme yetkisinin de soruşturmanın genişletilmesi kararını veren Kocaeli 3. Sulh Ceza Hâkimliğine ait olduğu gözetilmeden, Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğince yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin şikâyet dilekçesinde özetle; müşteki ... Turizm Nak. ve Tic. Ltd. Şti. isimli şirket ile ... Kazanları San. Tic. A.Ş. arasında personel taşıma konusunda sözleşme yapıldığını, şüphelinin müşteki şirkette proje yönetimi sorumlusu olduğunu, bu işinden kaynaklı tedarikçilerle şirket arasındaki finansal ilişkiyi sağladığını, ... Kazanları San. Tic. A.Ş. isimli şirketin yapılmayan servislerin usulsüz şekilde yapılmış gibi gösterilerek 158.615,60 Türk lirası haksız kazanç sağlandığını belirterek müşteki şirketten tutarın iadesini talep ettiğini, yaptıkları araştırmada kendilerinin de usulsüz yapıldığını tespit ettiklerini ve iade faturasına istinaden 158.615,60 Türk lirasını isimli şirkete iade ettiklerini, şüphelinin tedarikçilerle işbirliği yaparak yapılmayan servisleri yapılmış gibi göstermek suretiyle müşteki şirketi zarara uğrattığını ve haksız kazanç elde ettiğini bildirerek şikâyetçi olması üzerine yürütülen soruşturma neticesinde; şüphelinin üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüphelinin alınan ifadesinde servis şoförlerinin puantajını ... ve ... isimli şahıslarla birlikte yaptığını, bu puantajların kontrolünü de ... ve isimli şahısların yaptığını ifade etmesi, müşteki vekilinin de, şüphelinin personel taşıma işini yapan tedarikçilere sahte fatura tanzim ettirerek tedarikçiler üzerinden haksız kazanç sağladığını ve bu duruma ile ... isimli kişilerin tanık olduğunu iddia etmesi karşısında, ..., ..., , ve ..."ın tanık olarak ifadelerinin alınması ile müşteki şirkete ait olaya konu bir yıllık servis puantajlarını gösteren tüm ticari defter ve kayıtlar ile birlikte ... Şirketine ait ticari defter ve kayıtların getirtilmesi ve bunların kıyaslanarak şirket kasasına açık olduğu iddia edilen miktarın girip girmediğinin belirlenmesi, tedarikçilerin tespit edilerek dinlenilmesi ve sonrasında şüphelinin hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği nazara alındığında Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/03/2019 tarihli ve 2019/1304 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.