MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suça konu çekin... isimli ciranta tarafından bankaya ibraz edildiği, karşılığının bulunmadığının anlaşılması üzerine "karşılıksız olduğuna dair şerh" verildiği ve bu şahsın alacağını katılan ..."dan, ..."nın ise müşteki..."dan aldığı,..."nun çeki kaybettiği ve ele geçiren sanığın kendi adını ciro silsilesine yazarak icra takibine konu ederek karşılıksız şerhi vurulmuş ve ödenmiş olan bu çeki cirolayarak resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın soruşturma aşamasındaki ifadesinde çeki ... isimli şahıstan sattığı mal karşılığında aldığını, kovuşturmadaki ifadesinde ise suça konu çekin ... isimli şahıs tarafından tahsil etmesi için kendisine verildiğini belirtmesi ve söz konusu şahsın sanık tarafından bildirilen adresinde tanınmıyor olması, açık kimlik bilgilerinin de belirtilmemesi ile suçun sübut bulduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Adli emanetin 2011/5493 sırasına kayıtlı suça konu çek hakkında mahallinde her zaman bir karar verilmesi ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı nedenin bulunmadığı, azaltıcı sebeplerin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.