15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6235 Karar No: 2019/12673 Karar Tarihi: 25.11.2019
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/6235 Esas 2019/12673 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/6235 E. , 2019/12673 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/10/2018 tarihli ve 2018/193853 soruşturma, 2018/130640 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin merci İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/12/2018 tarihli ve 2018/8577 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/07/2019 gün ve 94660652-105-34-6155-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/08/2019 gün ve 2019/80657 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu nazara alındığında, Somut olayda, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde, evli olan şüpheliler ile satışa aracılık eden emlakçının, İstanbul Anadolu 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/459 esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davasına konu olan taşınmazı hileli hareketler ile tapu kayıtlarında herhangi bir şerh bulunmamasından istifade ederek müştekiye satış yolu ile temlik ettiklerini, devam eden bir dava olduğunun müşteki tarafından bilinmesi halinde taşınmazın satın alınmayacağını beyan etmesi üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, şerhin tedbir niteliğinde olduğu, devri engelleyici özelliği bulunmadığı ve uyuşmazlığın hukuki ihtilaf kapsamında kaldığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış ise de; tapu kayıtları ve ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin dosya celp edilmeden ve şüphelilerin de beyanları alınmadan, eksik soruşturmaya dayalı karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/12/2018 tarihli ve 2018/8577 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/12/2018 tarihli ve 2018/8577 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.