Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5502
Karar No: 2015/7256
Karar Tarihi: 14.05.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/5502 Esas 2015/7256 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/5502 E.  ,  2015/7256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/11/2013
    NUMARASI : 2012/176-2013/697

    Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi "ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Davacı, kayden paydaşı olduğu 150 parsel sayılı taşınmazın tamamının, (diğer paydaşları olan dava dışı kardeşi Mücahit ile annesi Sıdıka"nın ortağı ve yetkilisi oldukları) davalı şirket tarafından kullanıldığını, kendisine payı oranında herhangi bir ödeme yapılmadığını, 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/95 Esasında açtığı ecrimisil davasının taşınmazda elbirliği mülkiyetinin olduğu dönemde ortaklardan birinin tek başına payı oranında ecrimisil isteyemeyeceği gerekçesiyle reddedildiğini, 22.12.2009 tarihinde paylı mülkiyete geçildiğini ileri sürerek 28.2.2005-12.3.2012 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, 22.12.2009 tarihinde dava konusu taşınmazda paylı mülkiyete geçilmesinin ardından davacı ile diğer paydaş Mücahit arasında yapılan şifahi kira sözleşmesi uyarınca davacının hesabına her ay 5.500,00-TL gönderildiğini, haksız işgal bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuş ve zamanaşımı definde bulunmuştur.
    Mahkemece, davalı şirketin kullanımını haklı kılan herhangi bir neden bulunmadığı, ancak davacının taşınmazda paylı mülkiyete geçildiği tarihten sonrası için ecrimisil isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, “arsa” vasfında ancak üzerinde fabrika binaları bulunan çekişme konusu 150 parsel sayılı taşınmazın müştereken davacı ile dava dışı Sıdıka ve Mücahit adına kayıtlı olduğu, taşınmazın 24.09.2004 tarihinde ölen muris Üstün Baskangenç"ten intikal ettiği ve tamamının üzerindeki binalarla birlikte davalı şirket ve dava dışı ... Teksktil A.Ş. tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır.
    Davalı şirketin kullanımının haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı, kira ilişkisi bulunduğu iddiasının kanıtlanmadığı saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Davacının ve davalının (ecrimisil hesaplama yöntemine ilişkin) temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere ecrimisil, bir para alacağı olup bölünebilir nitelikte olduğundan elbirliği halinde maliklerden birisinin de ecrimisil isteyebileceği kuşkusuzdur.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde; “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddî olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir.” 693/1. maddesinde ise “Paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir.” düzenlemesi yer almıştır.
    Her paydaş, bölünebilir olması nedeniyle kendi payı oranında ecrimisil isteğinde bulunabileceğinden davacı da muris Üstün Baskangenç"in ölüm tarihinden itibaren ecrimisil talep edebilir.
    Öte yandan, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
    25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporunun, somut bilgi ve belgeye dayanması, tarafların ve hakimin denetimine açık olması, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
    Bu nedenle, eğer arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
    İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
    Somut olaya gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yukarıda belirtilen ilke ve usullere uygun olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca; mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde kira esasına göre ilk dönem için (2007 yılı) ecrimisil miktarı belirlenmesi, daha sonra bu miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere sonraki dönemler için ecrimisil tayin edilmesi, böylelikle hüküm vermeye elverişli ayrıntılı, denetlenebilir rapor alınması; davalının süresi içerisinde ileri sürdüğü zamanaşımı defi dikkate alınarak davacının elbirliği halinde malik olduğu döneme ilişkin istek bakımında da (12.03.2007-12.03.2012) davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacının ve davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi