16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2332 Karar No: 2018/2866 Karar Tarihi: 27.09.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2332 Esas 2018/2866 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/2332 E. ve 2018/2866 K. sayılı kararda, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararlarına yapılan istinaf başvurularının esastan reddedildiği belirtilmiştir. Dosya incelendiğinde, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, savunmaların eksiksiz ve doğru olarak ele alındığı, suçun kanunda öngörülen tipine uyduğu ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, temyiz davası esastan reddedilmiş ve karar onanmıştır. Kararda, sanığın suçunun TCK'nın 314/2, 53/1, 58/9, 63/1 maddelerine, ayrıca 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesine uyduğu belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/2332 E. , 2018/2866 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 53/1, 58/9, 63/1. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararlarına yapılan istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanığın duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 27.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.