3. Hukuk Dairesi 2014/2305 E. , 2014/8797 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 25.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2011/154-2013/486
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde davalı vekili Av.M.. Ç.. ile davacılar vekili Av.T.. K.. geldi. Gelen taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.
Belli saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin, Ankara 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/71 E.-2010/1017 K.sayılı ilamı ile muris Abdullah Ziya Taşkent"in mirasçısı olduklarının belirlendiğini, ancak murise ait veraset beyannamesinden banka hesaplarındaki paraların çekildiğinin belirlendiğini, bu işlemleri usulsüz olarak çıkartmış olduğu veraset ilamı ile gerçekleştiren davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalı tarafça verilen veraset beyannamesinde yer alan meblağdan şimdilik 10.000 TL"nin sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 15.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 35.280,66 TL"ye artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, esas yönünden ise müvekkili tarafından davacıların murisi için yapılan 10.000 TL"lik harcamanın mahsup edilmesi talebinde bulunduklarını bildirerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacıların, murisleri A.. Z.. T.. "ten intikal eden malvarlığı nedeniyle davalıdan 35.280,66 TL alacaklı bulundukları gerekçesiyle davanın kabulüne, 35.380,66 TL alacağın 10.000 TL sinin dava tarihinden, 25.280,66 TL"sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davalı vekili, davanın ıslahı üzerine verdiği 24.04.2013 dilekçe ile ıslah edilen 25.280,66 TL"nin zamanaşımına uğradığını bildirmiştir. Mahkemece, davalı tarafın, ıslah dilekçesine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı defi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı, davacı vekili, ıslah dilekçesinde, ıslah ettiği 25.280,66 TL alacak için faiz talebinde bulunmadığı halde, mahkemece talep aşılarak bu alacak için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ayrıca, murise ait 10.11.1999 tarihli veraset ve intikal vergisi beyannamesinde Yalova"daki dairenin enkaz bedeli 100.000.000 TL (yeni 100 TL) olarak belirtilmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise bu bedel sehven 10.000.000.000 TL (yeni 10.000 TL) olarak kabul edilmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Öte yandan, davalı bildirimde bulunulmasına rağmen enkaz bedelinin alınmadığını savunarak bu hususun Yalova Belediyesinden sorulmasını talep etmiştir. Mahkemece, bu yönde bir araştırma yapılmamış olması da doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan, “gaspeden daima temerrüt halindedir” ilkesine göre, sebepsiz zenginleşen daima temerrüt halinde bulunduğu için, zaten gerçekleşmiş olan temerrüdü sağlamak üzere alacaklının bunlara ayrıca bir ihtarda bulunması gerekmez. Bu nedenle, davacıların murisine ait malvarlığını usulsüz veraset ilamı ile gaspederek sebepsiz zenginleşen davalı, zenginleştiği miktarı, bu zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacılara ödemekle yükümlüdür.. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile 10.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı ve davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekâlet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine ve peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.