11. Hukuk Dairesi 2015/6886 E. , 2016/2162 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ....FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/12/2014 tarih ve 2012/232-2014/365 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin....ürünleri İmalatı, ve ihracatı işiyle uğraştığını, müvekkilinin ... ve ... nezdinde tescilli; “ ... markalarının sahibi olduğunu, davalı tarafından 06.04.2012 tarihinde, ..... alan adlı alışveriş sitesinde satışa sunulan ve tespit yapılan adreste saklanan emtialar üzerindeki marka ve logoların, müvekkil şirket tarafından tescil ettirilen markalar ile, ayırt edilmeyecek derecede benzer olduğunu ileri sürerek, davacının marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve meni"ne, davalı şirkette bulunan emtialar üzerindeki markaların silinmesine, mümkün olmaması halinde imhasına, hükmün trajı en yüksek gazetede ilanına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 1.000,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ve 2,000,00 TL itibar tazminatının, marka hakkına tecavüzün öğrenildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu ürünlerin taklit olduğunu bilmediğini ve faaliyet alanının İnternet üzerinden satış olması nedeniyle kendisinden tedarik ettiği ürünlerin taklit olduğunu bilinmesinin beklenmeyeceğini, kusurlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından adresinde satışa sunulan dava konusu ürünlerin davacı firmanın orjinal tişörtleri olmadıkları, davacıya ait ....E" tescilli ... numaraları ve ....numaralı markaların taklit edilmek suretiyle, 556 sayılı KHK"nin madde 61/a kapsamında marka hakkına tecavüz fiilinin işlendiği, davalı her ne kadar satışa sunduğu emtiayı dava dışı ... isimli şahıstan temin ettiğini ve emtianın taklit olduğunu bilebilecek durumda olmadığını savunmuş ise de; basiretli bir tacir olarak özen yükümlülüğü altında olup ürünlerin taklit olup olmadığını bilecek durumda olduğunun kabulü gerektiği, davacının KHK 66/2 b uyarınca davalı şirketin davacıya ait markaları kullanmak sureti ile elde ettiği kazancı talep ettiği ancak, davalı defterlerinin incelenmemesi nedeniyle talebe göre bir hesaplamanın yapılamadığı, talep edilen 1.000.00 TL maddi tazminatın ve 5.000.00 TL manevi tazminatın somut olayın özellikleri, davacı markalarının geçerlilik süreleri ve davalı firmanın kapasitesi göz önüne alındığında uygun olduğu, ayrıca davacının ticari itibarının da zedelendiği bu nedenle 2.000.00 TL tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, markaya tecavüzün men-i, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, ....Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2014/415 esasına kayıtlı davada mahkemece karar verilmeden önce 29/12/ 2014 tarihinde, davalı şirketin iflasına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK"nın 194/1. maddesi gereğince iş bu davanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonraya kadar durdurulmasına karar verilmesi ve bundan sonra oluşacak duruma göre davaya devam olunması gerekirken, esasa girilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekillinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.