13. Ceza Dairesi 2018/1960 E. , 2018/15332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmesi gerekirken krediye sağlamak amacıyla dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I) Sanık hakkında Yapı Kredi Bankası"na yönelik banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık ile katılan ..."ya yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından ayrı ayrı mahkumiyeti yönünde kurulan hükümlerin temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanık ..."un temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II) Sanık hakkında katılan ..."a yönelik eylemi nedeniyle özel belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan ... vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III) Sanık hakkında katılanlar ...,... ile müşteki ..."e yönelik hırsızlık, özel belgede sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçları, mağdur ..."in çalıştığı Imperial Otel"e karşı dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetleri ile katılan ..."a yönelik dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-2015 senesinin Mart ayında gerçekleşen olayda; sanığın ev arkadaşı olan katılanlar ... ile... Kantarcı birlikte yaşadıkları evden katılanlar ve arkadaşları olan müşteki ..."e ait sürücü belgeleri ve nüfus cüzdanlarını çalması şeklinde gerçekleşen eylemde, suça konu yerin konut olması sebebiyle ortak hakimiyet ve müşterek zilyetlik kuralı gereği sanık hakkında tek bir hırsızlık suçundan hüküm kurulması gerekirken hatalı nitelendirme ile sanık hakkında katılanlar ile müştekiye karşı 3 ayrı ceza hükmü kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-Sanık hakkında katılan ..."e yönelik 06.03.2015 tarihinden yaklaşık üç hafta sonra gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminde; sanığın eylemlerinin aynı suç işleme kararı altında kısa süre aralıklarla farklı zamanlarda gerçekleştirdiği eylemler olması nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK 43/1 maddesinin uygulanmasının gerektiği gözetilmeksizin sanık hakkında iki ayrı ceza hükmü kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği cihetle sanığın 2015 yılının Mart ayında arkadaşı olan katılan ..."un evinden nüfus cüzdanını çalarak, suça konu kimlik ile 09/03/2015 günü ... adına kredi sözleşmesi ve ekindeki belgeleri doldurup imzaladığı, katılan ... Bankası İzmit Şubesinden 15.000 TL kredi çektiği, yine sanığın 01/04/2015 günü katılan ..."un ikametinin bağlı olduğu Kozluk Mahalle Muhtarlığına müracaat ederek kimliğini kaybettiğini söylediği ve nüfus cüzdanı talep belgesini doldurarak muhtara imzalattığı, bu belge ile aynı gün İzmit İlçe Nüfus Müdürlüğüne müracaat ederek ... adına düzenlenen ancak sanığın kendisine ait fotoğrafın yapıştırılı olduğu orijinal nüfus cüzdanı belgesi almak şeklinde gerçekleşen eylemlerinin 5237 sayılı Yasanın 43/2. maddesi gereğince zincirleme resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı belge sayısı ve suç kastının yoğunluğu göz önüne alınarak cezanın alt sınır aşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, özel belgede sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı hüküm kurularak fazla ceza tayini,
4-Sanığın katılan ..."in evinden çalmış olduğu katılana ait nüfus cüzdanı ile 06/03/2015 günü mağdur ..."in yetkilisi olduğu İmperyal Park Hotel isimli otele geldiği, katılan ..."in kimliğini ibraz ederek onun adına otelde üç gece konakladığı, 09/03/2015 günü otel ücretini ödemeksizin otelden ayrıldığı anlaşılmakla; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde belirtilen suça uyduğu halde yazılı şekilde TCK"nın 157. maddesi ile uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye
kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 4 no"lu bozma sebebi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 07.11.2018 gününde III/(1) nolu karar yönünden oyçokluğu, diğerleri yönünden ise oy birliğiyle karar verildi.
KARŞI OY:
Sanığın katılanlar ..., ... ve müşteki ..."in arkadaşı olduğu, zaman zaman bu kişilerin evine gidip kaldığı, 2015 yılı Mart ayının ilk haftası tespit edilemeyen bir günde yine katılanlar ... ve ...’un birlikte kaldığı eve geldiği, geceyi misafir olarak burada geçirdiği, burada ..., ... ve ...’e ait sürücü belgesi ve kimlikleri rızası dışında aldığı, yine üç hafta kadar sonra ... ve ..."a ait eve gündüzleyin saat 16:00 sularında geldiği, evin açık olan penceresinden içeriye girdiği, içeride bulunan ve ..."ya ait olan fotoğraf makinesini ve montunu çalarak çıktığı, fotoğraf makinesini Foto Uğur isimli işyerine 250 TL"ye sattığı olayda:
Sanığın, müşteki ve katılanları tanıdığı ve zaman zaman yanlarında kaldığı bu yakınlıktan istifade ederek rızaları dışında ... ve..."in nüfus idaresinden aldıkları kimlikler ile ..."ın sürücü belgesini aldığı, 3 hafta sonra da rıza dışı eve girdiği ve..."in fotoğraf makinesini aldığı, aldığı eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bilmesi nedeniyle her bir katılan/müştekiye yönelik eyleminden dolayı ayrı ayrı cezalandırılmasının gerekeceği (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/06/2013 gün 13-7/535 sayılı kararı ve bu yönde verilmiş birçok karar),..."e yönelik hırsızlık eylemini 3 hafta ara ile tekrarlaması nedeniyle bu katılana yönelik eylemi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, sanığın ... ve ..."a yönelik hırsızlık suçundan ayrı ayrı ceza verilmesi,..."e yönelik ise aynı suç işleme kararı cümlesinden olarak kanunun aynı hükmünü 2 kez ihlal etmesi nedeniyle zincirleme olarak hırsızlık suçundan (TCK.nun 142/2h, 43/1, 53 maddeleri gereğince) cezalandırılması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun 3 müştekiye yönelik eyleminde zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yönelik III/(1) nolu kararına karşıyım.