12. Ceza Dairesi 2017/10771 E. , 2018/2243 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : TCK"nın 134/1, 134/1-2, 43/1, 62/1, 53/1, 54/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarihli ve 2010/7-191-227 saylı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.
İncelenen dosyada, sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan 17.03.2014 tarihli beraat hükmünün, katılanın temyiz istemi üzerine, Dairemizin 01.02.2017 tarihli, 2015/11084 esas, 2017/636 karar sayılı bozma ilamı ile;
“… Sanık ..."ın, mağdur ... ile farklı tarihlerde cinsel ilişkiye girdiği esnada mağdurun görüntülerini gizlice kaydedip zincirleme şekilde TCK"nın 134/1. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Soruşturma evresinde İzmir Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Adli Bilişim Büro Amirliğince düzenlenen 07.12.2013 tarihli ve kovuşturma evresinde bilirkişi tarafından hazırlanan 25.02.2014 tarihli raporlara göre; “2-Dilekve Ben”, “Dilek-ben”, “Dilek- ben1”, “Dilek- Ben2”, “Dilek-ben3”, “Dilek- Ben4” isimli klasörler içerisinde yer alan mağdurun cinsel içerikli görüntülerinin tamamı, bilişim uzmanı üç kişilik bilirkişi heyetine inceletilip, mağdurun, çalışır vaziyetteki kameranın varlığından haberdar olup olmadığı, kamerayı fark ettiği izlenimini uyandıracak bir sözü ve davranışının bulunup bulunmadığı, çekim yapan cihaza ısrarla bakıp bakmadığı ve odaklanıp odaklanmadığı, özetle görüntülerinin bilgisi dahilinde kaydedilip kaydedilmediği hususlarını denetime olanak verecek şekilde açıklayan rapor düzenlettirilmesi, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, iddia ve savunmanın doğruluk derecesi açıklığa kavuşturulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, salt “Dilek-ben3” adlı klasör içerisinde yer alan görüntülerden hareketle ve bu klasördeki videoda da, yaklaşık 22 dakika mağdurun görüntülerini gizlice kaydeden sanığın, kamerayı fark edip, eline alan ve “O niye orada?” sorusunu soran mağdura söylediği, “Ne o hayatım, o ne, vallahi bilmiyordum.”, “Çalışmıyor ki, istediğin yere koy, öyle bir şeyi sana yapacağımı, çarşaf getireyim sana (Anlaşılmıyor), sana söylemiştim, bana inanmıyor musun?” şeklindeki sözlerle mağduru kameranın çalışmadığına ikna edip, onu kandırarak çekime devam ettiği ve mağdurun görüntülerini yaklaşık 22 dakika gizlice kaydeden sanığın bu durumu açıklamaksızın sonradan alacağı çekim izninin mağdurun sanığın önceki eylemine rıza gösterdiği sonucunu doğurmayacağı da gözetilmeksizin, kamerayı görmesine rağmen 43 dakika daha cinsel ilişkiye devam eden mağdurun görüntülerinin kayda alındığını bilebilecek durumda olduğuna dair 25.02.2014 tarihli yetersiz bilirkişi raporuna ve eksik incelemeye dayalı olarak sanık hakkında CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı verilmesi...” nedenine dayalı olarak bozulduğu ve bozmaya uyulmasına karar verildiği halde, bozmanın sanık aleyhine de olması karşısında, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine göre sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, sanığa duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmesi ve sanık müdafiilerinin beyanlarının alınması ile yetinilerek karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.