15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6222 Karar No: 2019/12659 Karar Tarihi: 25.11.2019
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/6222 Esas 2019/12659 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/6222 E. , 2019/12659 K.
"İçtihat Metni"
Serbest meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10/04/2019 tarihli ve 2019/18026 soruşturma, 2019/23256 esas, 2019/2183 sayılı iddianamenin iadesine dair İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/04/2019 tarihli ve 2019/158 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/800 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/07/2019 gün ve 94660652-105-34-8668-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/08/2019 gün ve 2019/81930 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesince şüphelinin her hangi bir işyeri kaydı bulunmadığı, tacir ya da serbest meslek erbabının olmadığının belirlendiği, buna rağmen serbest meslek sahibi kişi olarak dolandırıcılık suçunu ne surette işlediğine dair soyut beyan dışında delil sunulmadığı gerekçeleri ile iddianamenin iadesine karar verildiği anlaşılmış ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği nazara alındığında, somut olayda şüphelinin fatura ödeme merkezi işlettiği, müşteki tarafından ilgili şirket ve kurum faturaları ödenmek üzere yatırılan paraların faturalara ödenmeyip şüphelinin uhdesinde tutulduğu, bu durumun şüphelinin de kabulünde olup, şüphelinin iflas ettiği için söz konusu faturaları ödemediğini ifade ettiği ve bu şekilde şüphelinin atılı suçu işlediği hususunda kamu davasını açmaya elverişli yeterli delil elde edilmesi üzerine 5271 sayılı Kanun"un 170/2. maddesi uyarınca iddianame tanzim edildiği, şüphelinin serbest meslek sahibi kişi olup olmadığı hususunun atılı suçun hukukî durumunun belirlenmesine yönelik olduğu, hukukî nitelendirme nedeniyle ve delil değerlendirmesi yapılarak iddianamenin iadesine karar verilemeyeceği gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarıncaİstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/800 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/04/2019 tarihli ve 2019/800 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.