Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/296
Karar No: 2022/7816
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/296 Esas 2022/7816 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2022/296 E.  ,  2022/7816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli yağmaya teşebbüs
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Hükmedilen cezaların tür ve süreleri itibarıyla koşulları bulunmadığından sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemleri 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek yapılan incelemede;
    15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
    I-Sanık ... hakkında 27.01.2009 tarihli eylem nedeniyle nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan hükme ve sanık ... hakkında 2008 yılı Eylül ayı tarihli eylem nedeniyle nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu giderin ayrı ayrı gösterilerek kendisine yükletilmesi gerekirken sanıklardan yazılı şekilde eşit olarak alınmasına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile katılanlar ..., ..., ... vekillerinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, “Bu dosya nedeniyle asıl dosyada bozma öncesi ve bozma sonrası yapılan posta gideri 567,00 TL, tebligat gideri 286,50 TL, keşif ve bilirkişi ücretleri 1.709,35 TL olmak üzere toplam 2.562,85-TL olan yargılama giderinin sanıklar ..., ... ve ...'ten eşit oranda tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,” ibaresinin hükümden çıkarılarak "Zorunlu kamu giderleri hariç olmak üzere, her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmaları suretiyle yargılama giderlerinin sanıklardan TAHSİLİNE" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanıklar ... ve ... haklarında 27.01.2009 tarihli ve 2008 yılı Eylül ayı tarihli eylemler nedeniyle nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)Oluş ve dosya içeriğine göre; Bingöl ilinde bir alışveriş merkezine katılan ... ile sanık ...'in ortak oldukları, katılan ...'ın akrabası olan katılan ...'ın bir dönem nakit paraya ihtiyacı olduğu, bu durumu sanık ...'a iletmeleri üzerine sanık ...; katılan ...'in borca kefil olması şartıyla talebi kabul ettiği, bu anlaşma çerçevesinde tarafların da kabulüne göre sanık ...'tan toplam 2.900.000 TL parayı borç olarak aldıkları, katılan ... ve kardeşi katılan ...'in yaşadıkları maddi zorluk nedeniyle borç ile ilgili öngörülen zaman diliminde geri ödeme yapamadıkları, sanık ...'da ısrarla alacağını katılan ...'ten istemeye başladığı, bu nedenle değişik zamanlarda katılan ...'ten senet ve katılan adına kayıtlı taşınmazları başkasına devretme yetkisi veren, sanık ...'ın kardeşi sanık ...'nın yetkili kılındığına dair vekaletname alındığı, anılan vekalete dayanılarak kısa süre içinde katılan ... adına kayıtlı olan taşınmazlar sanık ... adına tapuda devir ve tescilin yapıldığı, sanık ...'ın yine de alacağını tamamen tahsil edemediği gerekçesiyle katılan ...'in oğlu katılan ...'i 2008 yılının Eylül ayında telefonla iş yerine çağırıp kardeşleri diğer sanıklar ... ve ... olduğu halde katılan ...'in tefeciliğe konu parayı ödeyinceye kadar katılan ...'e ''seni ahıra bağlayacağım, seni kimse elimden alamaz, paramı verinceye kadar seni hastanelik yapacağım'' şeklinde tehditte bulunup, dolaşım özgürlüğünü sınırladığı, katılan ...'in bir kısım yakınlarının durumu öğrenip gelmeleri üzerine katılan ...'i serbest bırakmaları için sanıklar ..., ... ve ...'un ikna etmeye çalıştıkları, uzun uğraşlar sonucu katılanın herhangi bir zarar görmeksizin serbest bırakılmasını sağladıkları, sanıklar ... ve ...'nın tefeciliğe konu parayı tahsil etme gerekçesiyle bu kez de 2009 yılı Ocak ayında katılan ... ve kardeşi katılan ...'in ortak oldukları özel okula giderek, sordukları ...'in ortalarda olmadığını öğrenmeleri üzerine paranın ödenmesine kadar katılan ...'i tehdit etmek suretiyle dolaşım özgürlüğünü kısıtladıkları, katılanın yakınlarının tüm uğraşlarına rağmen sanıkların katılan ...'i serbest bırakmadıkları katılan ...'i yanlarına alarak okuldan ayrılıp bir süre şehrin sokaklarında arabayla dolaştıkları, akabinde sanık ...'ın ayrıldığı, sanık ..., sanıkların akrabası olan ... ve katılan ...'in aynı evde hep birlikte kaldıkları, ertesi gün katılanı serbest bıraktıkları anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinin birinci fıkrasında zincirleme suç, ikinci fıkrasında ise, aynı neviden fikri içtima düzenlemelerine yer verilmiştir. Son fıkrasında da, gerçek içtima kuralına dair bu istisnai düzenlemelerin, yani zincirleme suç ve aynı neviden fikri içtima hükümlerinin kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında uygulanamayacağı belirtilmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, Dairemizce de benimsenen (Örneğin Y.C.G.K’nın 20/05/2014 tarihli, 2014/6-617 esas ve 2014/271 sayılı kararında olduğu gibi) istikrar bulmuş içtihatları uyarınca; sanık ya da sanıkların iradelerinin baştan itibaren mağdur ya da mağdurlardan belirli bir miktar parayı almaya özgülenmesi durumunda, değişik zamanlarda birden fazla fiil işlenmiş olsa ya da birden fazla mağdura karşı işlense bile, sanık ya da sanıkların eylemlerinin tek bir nitelikli yağma suçunu oluşturduğunun kabulü gerekir. Diğer bir ifadeyle sözü edilen içtihatlar uyarınca, belli bir miktara özgüleme varsa her biri müstakil yağma suçunu teşkil eden fiiller farklı zamanlarda işlenmiş olsa ve/veya birden fazla mağdura (örneğin; iş ortağı, kardeş gibi) karşı işlenmiş olsa bile, fail ya da faillerin tek bir yağma suçundan sorumlu tutulması gerekecektir.
    Bu açıklamalardan sonra somut olayda; sanık ...’in tefecilik suçundan 5 yıl hapis ve 500.000 TL adli para cezası, katılan ...’a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 1 yıl 4 ay hapis cezası, diğer sanık ...’in ise tefecilik suçundan 1yıl 13 ay hapis ve 62.490 TL adli para cezası aldıkları, bu cezaların Dairemizce onanmak suretiyle kesinleştiği, sanık ... hakkında katılan ...’a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, sanık ... hakkında ise katılanlar ... ve ...’a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan temyiz dışı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar verildiği, sanıkların yağma suçuna yönelik iradeleri baştan itibaren katılan ...’dan belirli bir miktar parayı (suç tarihi itibariyle tefecilik suçuna konu 2.900.00 TL paranın faiziyle birlikte...) almaya özgülenmiş olup, ilk yağmaya teşebbüs eyleminden sonra gerçekleştirdikleri ikinci yağmaya teşebbüs eyleminin de bu parayı almaya yönelik olduğu anlaşıldığından, sanıklar ... ve ...’in eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 149/1-c, 35/1 maddelerine uyan tek bir yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde iki kez nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    2)Sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu giderin ayrı ayrı gösterilerek kendisine yükletilmesi gerekirken sanıklardan yazılı şekilde eşit olarak alınmasına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile katılanlar ..., ..., ... vekillerinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi