11. Hukuk Dairesi 2015/7483 E. , 2016/2140 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/03/2015 tarih ve 2014/353-2015/247 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin ortağı olan müvekkilinden sermaye ödemesi adı altında ve hile ile 65.658,80 Euro tutarında borç para alındığını, uyarılara rağmen bu para iade edilmeyince davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının takibe dayanak yaptığı havalelerin borç verdiğini değil, bilakis borcunu ödediğini gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı şirketin %10 pay sahibi olduğu, taahhüt etmiş olduğu şirket sermaye payını ödediği, sermaye payı dışında şirkete borç olarak toplamda 67.273,85 Euro verdiği, davacının borç olarak verdiği 67.273,85 Euro"nun 57.058,18 Euro"sunu "Özel Fonlar Hesabına aktarılmasına" ilişkin genel kurullarının iptaline karar verildiği, davalı şirketin ortağından borç olarak almış olduğu, 67.273,85 Euro"yu iade ile yükümlü olduğu, takipten önce temerrüt ihtarnamesinin tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın 65.685,80 Euro asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek kamu bankalarının Euro ile açılan 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen değişen oranlarda faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme tarihindeki TCMB"nin Euro"ya uyguladığı efektif alış kuru üzerinden hesaplanan TL karşılığı ile birlikte iptaline, 60.551,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davalı şirkete borç olarak verildiği ileri sürülen paranın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, ... 16. İcra Dairesinin 2012/3849 Esas sayılı dosyası ile 65.685,80 Euro asıl alacak, 19.948,15 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 85.633,95 Euro alacak için takip başlatmış, borcun sebebi olarak gösterdiği 7 ayrı işleme dayanmış, bu işlemlerin tarih ve miktarlarını da takip talebinde belirtmiştir. Davacı, itirazın iptalini talep ederken de, sermaye borcu kalmadığı halde bu ödemelerin kendisinden alındığını, aslında bunların davalıya verilmiş borç mahiyetinde olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda takibe dayanak yapılan işlemler ve makbuzlar değerlendirilmeksizin sadece davalının defter kayıtları incelenmek suretiyle, 57.058,18 Euro"nun öncelikle ortaklara borçlar hesabına alındığı, ardından şirket ortaklarınca alınan bir kararla özel fonlar hesabına aktarıldığı, ancak özel fonlar hesabına aktarılmasına ilişkin kararın mahkemece iptal edildiği, ayrıca 10.215,67 Euro sermaye ödemesinin de vergi yasalarına ve tek düzen muhasebe sistemine aykırı olarak dönem zararına mahsup edildiği, bu iki kalem toplamının davacının davalıya verdiği borç olarak kabul edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Ancak, davanın itirazın iptali davası olduğu da nazara alındığında, davacının takibe dayanak yaptığı belgelerin tek tek değerlendirilmesi, dayanak ödemelerin sermayeye mahsup edilip edilmediğinin tespiti, bilirkişi raporunda davacı alacağı olarak saptanan 67.273,85 Euro"nun takibe dayanak ödemelere dayalı olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.