
Esas No: 2016/710
Karar No: 2016/6298
Karar Tarihi: 25.05.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/710 Esas 2016/6298 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.08.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalının dava konusu taşınmaza vaki elatmasının önlenmesini ve ecrimisile hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı davalıdan haricen satın aldığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalının temyizi üzerine karar Dairemizin 18.10.2011 tarihli ve 2011/9816-12275 E-K sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda önceki kararda direnilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, karar direnmeye ilişkin olduğundan Dairemizin 23.01.2014 tarihli ve 2013/14032 Esas, 2014/1123 Karar sayılı ilamıyla dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığı"na gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 06.11.2015 tarihli ve 2014/14-234 Esas, 2015/2535 Karar sayılı ilamıyla mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmayıp; tamamen yeni bir inceleme ve gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu, bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin ise Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olduğu gerekçesiyle temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu taşınmaz dava dışı belediye adına kayıtlı olup, 04.07.2005 tarihli belgeye göre davacı adına tahsislidir. Taşınmazın davacı tarafından davalıya 04.07.2005 tarihli adi yazılı sözleşme ile haricen satıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Söz konusu satış sözleşmesi şahsi hakkın devrine ilişkin olup teslim de gerçekleştiğinden bu hakkını devreden davacı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunamaz.
Kaldı ki 04.07.2005 olan tahsis tarihi itibariyle 775 sayılı Gecekondu Kanunu"nda belirtilen 10 yıllık devir yasağına ilişkin sürenin de geçtiği anlaşılmıştır. Bu itibarla, mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.