MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı TCK"nın 158/1-d, 52/2, 53/1-3, 204/1, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek alacaklısı ..., borçlusu katılan ... olan 30.000 TL değerindeki emre muharrer senedi sahte olarak tanzim ettikleri ve senedin sanık ... tarafından icra takibine konulduğu ancak katılanın senedin sahte olduğunu belirterek borçlu imzasına itiraz ettiği, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Sanıkların ifadelerinde, aralarındaki ticari ilişki nedeniyle katılanın borçlu olduğunu ve senedi tanzim edip verdiğini beyan ederek suçlamayı kabul etmedikleri ancak Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/120 esas ve 2013/400 karar sayılı dosyasında katılanın alacaklı olduğuna karar verilmesi ile senet üzerindeki imzanın katılanın eli ürünü olmadığına ve bir kısım yazıların sanık ... eli ürünü olduğuna dair bilirkişi raporu doğrultusunda, sanıkların mahkumiyetlerine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılanın imza itirazında bulunması ve imzanın katılanın eli ürünü olmadığının belirlenmesi üzerine icra takibinin durmasına karar verilmesi karşısında, sanıkların haksız menfaati temin edemedikleri anlaşılmakla, nitelikli dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı ve sanıkların cezasında indirim uygulanması gerektiği gözetilmeksizin fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 25/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.