2. Hukuk Dairesi 2015/14238 E. , 2016/4934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Ziynet Eşyası İadesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, kişisel ilişki süresi ile ziynet talebinin reddi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve davacı-davalı kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar, kendi tazminat taleplerinin reddi ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.03.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Hüküm açık ve infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde olmalıdır (HMK m.297). Davacı-davalı kadın boşanma yanında maddi ve manevi tazminatta talep etmiş, mahkemece hükümde 15.000 TL ve 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmiş, gerekçede ise kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul edildiği belitilerek çelişki yaratılmıştır. Davacı-davalı kadının tazminat talepleri hakkında infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Ana ve baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üstün yararı yanında ana ve babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmesi gerekir. Davalı-davacı baba ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk 2013 doğumlu Burak arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup, çocukla baba arasında sevgi ve güven duygularının gelişmesine engel olacak niteliktedir. Müşterek çocuk ile davalı-davacı baba arasındaki bağların güçlendirilmesinde çocuğun üstün yararı vardır. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece uzman görüşü de alınarak daha uygun süreli ve yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
4-Davalı-davacı erkek, maddi tazminat olarak, aile konutunun kurulması için çektiği 24.500 TL kredi bedelinin davacı-davalı kadından tahsilini istemiştir. Davalı-davacı erkeğin bu talebi, Borçlar Hukukundan kaynaklanmaktadır. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. O halde bu talep yönünden dosya tefrik edilip, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, taraf vekilleri duruşmaya geldiklerinden duruşma için takdir olunan 1.350.00 TL. vekalet ücretinin ..."dan alınıp ...."ye ve 1.350.00 TL. vekalet ücretinin de ...."den alınıp ..."a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.03.2016(Pzt.)