10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18439 Karar No: 2017/477 Karar Tarihi: 24.01.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18439 Esas 2017/477 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/18439 E. , 2017/477 K.
"İçtihat Metni"
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. ... ile 1-... İnş. ve Turz. Taah. Tic. Ltd. Şti. 2- ... 3- ... adlarına Av. ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nce verilen 25.01.2012 tarih ve 2009/38 Esas - 2012/16 Karar sayılı hükmün temyizen incelenmesi davacı Kurum avukatı ile davalılar ... İnş. ve Turz. Taah. Tic. Ltd. Şti., ... ... ve ... avukatları tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1- Davalı ... vekili olarak davayı takip eden ve temyiz eden Av. ...’e anılan davalı tarafından verilmiş vekaletname veya yetki belgesi aslı/onaylı örneği dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77. maddesi gereğince öncelikle anılan avukattan kesin süre içeren muhtıra ile davalı ...’i vekil olarak temsil ettiğini gösteren geçerli bir vekaletname ibrazı istenmeli, vekaletname ibrazı halinde aynen; ibraz edilmemesi halinde ise, gıyabi hükmün davalı ...’e yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresinin geçirilmesi ile gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77. maddesi Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedürün işletilmesi, 2- Dairemiz 11.06.2013 günlü geri çevirme kararının 2 numaralı alt bendinde gösterien geri çevirme nedeninin yerine getirilmediği anlaşılmakla;Temyiz talebinde bulunan davalılar ... İnş. ve Turz. Taah. Tic. Ltd. Şti., ... ve ... avukatı tarafından ortak dilekçe ile temyiz yoluna başvurulduğu gözetilmeksizin; her bir davalı için ayrı ayrı olmak üzere başvuru ve nispi temyiz harcı yerine bir davalı için eksik nispi harç ve başvuru harcı yatırılmak suretiyle harcın eksik yatırıldığı anlaşılmaktadır. “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.” Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden ... İnş. ve Turz. Taah. Tic. Ltd. Şti., ... ve ... avukatı tarafından temyiz dilekçelerinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Böyle olunca da, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 434. maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçelerinin reddi yönüne gidilirse davalılar avukatına tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.