Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık ... ile mağdurlar arasında yaşanan kavgada, adı geçen sanığın oğlu olan sanık ...’ın mağdurlara yönelik yaralama eyleminde bulunduğu yönünde bir iddianın olmaması, sanık ... ile mağdurlar arasında karşılıklı hakaret suçundan her iki taraf hakkında da ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve olayın başlangıcına sanık ...’in küfürlerinin sebebiyet vermesinin, sanık ... hakkında haksız tahrik ya da meşru savunma hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturmaması karşısında, tüm bu hususlar göz önüne alınarak, sanık ...’ın, babası olan sanık ...’in mağdurlar tarafından yaralandığını görmesi üzerine evinin balkonundan mağdurlara av tüfeğini göstermesi biçimindeki eyleminde, TCK’nın 25 ve 29. maddelerinin uygulanma ihtimalinin tartışılmaması, 2-Hakaret suçunun takibinin şikayete bağlı olması ve mağdurlar ...,..., ve ...’in hükümden sonra vermiş oldukları 24.05.2016 tarihli dilekçeleriyle, sanık ... hakkındaki şikayetlerinden vezgeçtiklerinin anlaşılması karşısında, adı geçen sanıktan, vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak, sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.