20. Hukuk Dairesi 2015/14003 E. , 2016/1738 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ilçesi, ... köyünde, 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunla eklenen) Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında, orman ve ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin sınır nokta ve hatlarının orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle zemine yapılan aplikesi sırasında kadastro veya orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğu olduğu gerekçesiyle yapılan düzeltme işlemi 29.06.2010 ilâ 29.07.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Davacılar 22.07.2010 tarihli dava dilekçesiyle zeminde 8722 m² yüzölçümüyle kullandıkları 2458 parsel sayılı taşınmazın, yapılan fenni hata düzeltme işlemi sonucu yüzölçümünün 8086,88 m² olarak tespit edildiği, zemindeki kullanım sınırlarını uyulmadığı, bu nedenle üzerindeki muhdesatın orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla yapılan düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 2458 sayılı parselin 11/07/2012 tarihli ... ve ... bilirkişilerin raporunda belirtildiği üzere dava konusu parselin alanının 8643,77 m² olarak tapuya tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi gereğince güncelleme kadastro çalışması sonucu yapılan fennî hataların düzeltilmesine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli 2458 parsel sayılı taşınmaz, 2000 yılında yapılan kadastro sırasında 8722 m² yüzölçümüyle ve tarla niteliğiyle beyanlar hanesine Mursi ve Yüksel oğulları ... ve ..."in kullanımında olduğu yazılmak suretiyle ... adına tespit edilerek tapuya kaydedilmiştir. 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmasında ise 8722 m² olan yüzölçümü 8086,88 m² olarak tespit edilmiştir.
Yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu; 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 1982 yılında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, orman kadastrosu ile 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve 30.03.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Davacılar vekili 22/10/2012 havale tarihli dilekçe ile temyiz talebinde bulunmuş ise de 28/05/2013 havale tarihli dilekçe ile temyizden vazgeçmiş olduğundan, temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro sırasında, orman ve ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin sınır nokta ve hatları; orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle Orman İşletme Müdürlüğünce görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi ya da orman mühendisinin iştirak ettirildiği kadastro ekibince zemine aplike edilir. Bu çalışmalar sırasında kadastro veya orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğunun tespiti halinde, yukarıda oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuata uygun hale getirilir (3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen ek madde 4).
Tescilli orman kadastro haritası ve arazi kadastro haritasında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyuşmazlığının bulunması halinde, 35 inci maddenin ikinci fıkrasına göre işlem yapılır (Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliği 36/4-ç maddesi).
6831 sayılı Kanuna göre kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiş orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğunun tespiti hâlinde, İşletme Müdürlüğünce görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi ya da orman mühendisi ile kadastro müdürlüğünce görevlendirilecek kontrol mühendisi veya mühendisin iştirak ettirildiği, 3402 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre oluşturulacak kadastro ekibince orman sınır nokta ve hatları orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle zemine aplike edilir. Tespit edilen uyumsuzluk yukarıda oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuata uygun hale getirilir. Çalışma sonucunda bir zabıt düzenlenir ve bu zabıt ekip görevlileri ile orman ve kadastro mühendisleri tarafından birlikte imzalanır. Düzeltme işlemi 3402 sayılı Kanunun 11 inci maddesine göre yapılacak askı ilânı ile kesinleşir (Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliği 35/2. maddesi).
Yukarıda açıklanan yasal mevzuat gözönüne alındığında, yörede yapılan ... adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlere ilişkin kullanıcılarının belirlenmesi amacıyla kadastro çalışması yapıldığı, bu çalışma sırasında ise, kadastro veya orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğu gerekçesiyle oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuata uygun hale getirilme işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde yapılacak teknik mevzuata uygun hale getirilmesi işlemi sırasında vasıf ve mülkiyet değişikliği ile ilk orman kadastro sınır hattında değişikliğe neden olunmamalı, orman sınır nokta ve hatları orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle zemine aplike edilerek, teknik mevzuata uygun hale getirilmelidir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yörede yapılan ilk orman kadastrosu hattı ile daha sonra yapılan aplikasyon ve 2. madde ve 2/B madde çalışmaları sonucu oluşan hat ve 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde uyarınca teknik mevzuata uygun hale getirilen hat ayrı ayrı gösterilmek suretiyle denetime elverişli rapor ve kroki alınmamış, ilk orman tahdidine ilişkin tutanak ve krokiler, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanak örneği, tesis kadastrosunca oluşan pafta ve orijinal ölçü krokisi dosya arasına getirilmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece öncelikle, yörede yapılan orman tahdidi, 2. ve 2/B madde uygulamalarına ilişin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit ve 2. ve 2/B sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanak örneği, orijinal kadastro paftası ve ölçü krokisi bulunduğu yerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı (... İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev
yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları ve 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde uyarınca zemin uyumsuzluğunun giderilmesine ilişkin orman sınırı noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile zemin uyumsuzluğunun giderilmesine ilişkin orman sınırına göre konumu genel kadastro paftası ve eski tarihli memleket haritası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.