11. Ceza Dairesi Esas No: 2013/3439 Karar No: 2015/877 Karar Tarihi: 21.01.2015
Kamu kurum ve kuruluşlarınının zararına dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/3439 Esas 2015/877 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın sahte belgeler düzenleyerek kamu zararına dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla yargılandığı davada, 2002-2004 yıllarında işlenen suçun zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği ancak 2005 yılında işlediği iddia edilen suçtan dolayı yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle de beraat kararı verildiği belirtilmiştir. Mahkeme kararında, sanığın 2002-2004 yıllarında yürürlükte olan TCK’nun 765 sayılı maddelerince işlenen suçlarından dolayı zamanaşımına uğramış olmasının suçu işlemediği anlamına gelmediği ifade edilmiştir. Ayrıca, sanığa atfedilen suçların yasada gerektirdiği ceza türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu belirtilmiştir. Kararda, sanığın dolandırıcılık suçları için yasanın gerektirdiği cezaların tanımlandığı TCK’nun 356, 204/1 maddeleri, ayrıca yürürlük ve uygulama şartları hakkındaki kanunlar olan 5237 sayılı TCK’nun 7 ve 5252 sayılı kanunların 9. maddelerinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2013/3439 E. , 2015/877 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarınının zararına dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Sanığın, 2002, 2003 ve 2004 yıllarında doğrudan gelir desteğinden faydalanmak için sahte çiftçi kayıt formu, başvuru formu vb. belgeleri düzenletmek ve kullanmak şeklinde iddia olunan eylemlerinin sübutu halinde suç tarihlerinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nun 356. maddesinde öngörülen “şehadetnamede sahtecilik”, 2005 yılında işlendiği iddia olunan eylemin ise yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilerek sanık hakkında yüklenen suçlardan mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür. I-Sanığın 2005 yılında işlediği iddia olunan dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II-Sanığın 2002, 2003 ve 2004 yıllarında işlediği iddia olunan dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 21.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.