11. Hukuk Dairesi 2015/7963 E. , 2016/2119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.03.2015 tarih ve 2014/223-2015/90 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin tanınmışlık vasfı taşıyan ve ticaret unvanının ayırıcı eki olan “...” ibareli tescilli markaların sahibi olduğunu, müvekkilinin bu markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacak ve itibarını zedeleyecek şekilde davalı tarafından 2012/81993 kod numaralı, “... Kongre+Şekil” ibareli, 39, 41 ve 43. sınıfta yer alan ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunulduğunu, başvurunun ilanı üzerine marka ve ticaret unvanına iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak itiraz edildiğini, itirazlarının önce markalar dairesi ve nihai olarak da ... tarafından reddedildiğini ileri sürerek hukuka aykırı kurum kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; kurum tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasaya aykırı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkilinin başvuru markası ile davacı markaları arasında karıştırma ve ilişkilendirme olamayacağını, ayrıca davacı markalarının tanınmışlığından yararlanma olgusunun gerçekleşmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının bankacılık sektöründe ticari faaliyette bulunduğu, davacının unvanının da ayırıcı unsurunu oluşturan ve bankacılık hizmetinin sunumunda kullandığı “... BANKASI” ibareli markasının tanınmışlık vasfı bulunduğu, ancak davacının tanınmışlık vasfı taşıyan markasının kapsamında davalı başvurusundaki hizmetlerin bulunmadığı, buna karşılık davacının tanınmışlık vasfı olmayan “... .”, “... .” ve “... .” ibareli markalarının kapsamında başvuru markasındaki hizmetlerin bulunduğu, ancak “...” ibaresinin ayırt edici karakterinin son derece zayıf olduğu, başvurunun sadece “...” ibaresinden oluşmadığı ve tıpkı davalı markalarında olduğu gibi farklı sözcük ve şekilleri içerdiği, bu haliyle her iki tarafın anılan tanıtım işaretlerini marka olarak eş zamanlı kullanımları sırasında bir iltibas doğmayacağı, ... kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.