20. Hukuk Dairesi 2015/3402 E. , 2016/1732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi, dosya incelendi gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı 22/01/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile; adına kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, ... köyünde 1141 m2 yüzölçümlü, tarla vasfındaki 993 sayılı parselin halen tarla olarak kullanıldığını, 2013 yılında orman kadastro çalışması sonunda orman olduğu yönünde tapu kaydına tedbir konulduğunu, ancak ... Kadastro Mahkemesinin 1986/114 Esas sayılı ve ... Tapu Müdürlüğünün 04/03/1997 tarih ve 1986/114 sayılı yazıları ile 993 sayılı parsel üzerinde bulunan tedbirin kaldırıldığını belirterek, haksız işlemin düzeltilmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı - karşı davacı ... Yönetimi vekili, 13/02/2014 havale tarihli karşı dava dilekçesi ile; 993 sayılı parselin kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, taşınmazın orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı - karşı davalı ..."in davasının reddine;
Davalı - karşı davacı ... Yönetiminin davasının kabulü ile davalılar adına tapuda kayıtlı 993 nolu parselin tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin men"i talebinin reddine; tapu kaydı üzerindeki tüm şerhlerin terkinine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı ... tarafından esasa; davalı-karşı davacı ... Yönetimi vekili tarafından yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 31.01.2013 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1983 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
Dava, orman kadastrosuna itiraz ve buna karşılık olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre; çekişmeli taşınmazın 1983 yılında yapılan arazi kadastrosunda, 993 sayılı parsel olarak "1951 yılından beri ... tarafından tarla olarak kullanıldığı, ancak 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformları Kanunu gereğince zilyedlikle kazanılamayacağı" gerekçesiyle ... adına belgesizden tespit edildiği, zilyedi tarafından ... aleyhine açılan dava sonucunda ... Kadastro Mahkemesinin 1990/44-1991/21 (bozma öncesi 1986/114) sayılı kararıyla ... kızı ... adına hükmen tapuya tescil edildiği, satış yolu ile halen davalı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, 1948 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı, 2013 yılında yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B uygulamasında da bu durumun değişmediği, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 44. ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işleminin davacılara yeni bir dava hakkı vermeyeceği, ilk orman kadastrosuna itiraz için hakdüşürücü sürenin çoktan geçirildiği, taşınmazda 2/B uygulaması yapılması konusunda idareyi zorlayıcı bir davanın da açılamayacağı gibi, taşınmazın halen 30-40 yaşlarında orman ağacı kaplı eylemli orman durumunda bulunduğu ve sözü edilen kadastro mahkemesi kararında Orman Yönetiminin taraf olmaması nedeniyle yönetimi bağlayan bir kesin hükümden sözedilemeyeceği, 6099 sayılı Kanuna göre de yargılama giderlerinin davacı yönetim üzerinde bırakılmasında ve davalı aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gözönünde bulundurularak, hükme yöneltilen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 15/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.